Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5183 E. 2014/282 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5183
KARAR NO : 2014/282
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2012
NUMARASI : 2011/163-2012/746

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, yüklenici müvekkili ile arsa sahibi davalılar arasında 25.10.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, buna göre arsaya yapılacak 9 dairenin 3’ünün davalılara, 6’sının da davacıya ait olacağını, inşaatın ruhsat tarihinden itibaren 20 ay içinde bitirilip teslim edileceğini, yapılan ölçümlerde arsanın cephesinin 45 cm eksik olduğu ortaya çıktığından yeni tapu alındığını, bu yanlışlığın giderilmesi ve yeni tapu ruhsatı alınmasının yaklaşık 20 ay sürdüğünü, bu arada davalıların 06.08.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerini, müvekkilinin yüz ölçümle ilgili yanlışlığın düzeltilmesi için yaklaşık 35.000,00 TL masraf yaptığını, bunun yanında sözleşme hükümlerine göre kendisine kalan 6 daireden elde edeceği kardan mahrum kaldığını ileri sürerek, 15.000,00 TL’nin faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dairelerin ruhsat tarihinden itibaren 20 aylık sürede teslim edilmesi gerekirken inşaata dahi başlanmadığını, davanın mesnetsiz açıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dairelerin teslim süresinin ruhsat tarihinden itibaren 20 ay olarak kararlaştırıldığı, ancak inşaat ruhsatı için başvurma süresinin kararlaştırılmadığı, 16.09.2009 tarihinde yola terk işleminin tapuya işlendiği, bu tarihten sonra inşaat ruhsatı alınması anlamında davacı tarafça işlemlerin başlatılarak projenin hazırlandığı ve ruhsatın alındığına ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, gecikmenin davacının kusurundan kaynaklandığından davalı tarafın sözleşmenin feshinde haklı olduğu, davacı tarafça yapılan yola terk işlemlerinin taşınmaza inşaat yapılabilmesi için zorunlu işlem ve giderlerden olduğu, arsa sahibi olan davalıların taşınmazda başkasına inşaat yaptırması halinde de söz konusu tapu değişikliklerinin ve masrafların yapılmasının gerekli olması nedeniyle bu masrafların davalı arsa sahiplerince ödenmesi gerektiği, değişiklikler için makbuzlar ile sunulan toplam bedelin 579,06 TL olduğu, davacı tarafın ayrıca zemin etüdü yaptırmak ve proje işlemleri için mühendis ve haritacıya yüklü paralar ödediğini, aynı zamanda bu süre içinde taşınmazın emlak vergilerini ödediklerini ileri sürmekle birlikte yapılan masraflara ilişkin bilgi ve belge bulunmadığını belirttiklerinden, bilirkişi kurulundan arsa sahiplerince başkasına inşaat yaptırılması halinde dahi gerekli minimum masrafların hesaplanması için alınan ek raporda sunulan makbuz bedelleri de dahil toplam zaruri masrafın 5500,00 TL olabileceği belirtilmiş olup, davacı tarafın maddi tazminata yönelik alacak talebinin zaruri minimum masraf ile sınırlı olmak üzere bu miktar üzerinden kabul edilmesi gerektiği, sözleşmesinin feshinde davalıların haklı olması nedeniyle davacının mahrum kalınan karını isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 5.500,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi ek raporunda belirtilen miktarın tümü davacının sözleşme gereğince yaptığı masraf olarak hükmedilmişse de, 579,06 TL masrafın davacı tarafından belgelendirildiği, bu miktar dışındaki hüküm altına alınan bakiye miktarın ise belgelendirilmediğinin dosya kapsamından anlaşılmasına ve mahkemenin gerekçeli kararında da belirtilmiş olmasına rağmen, ek raporda belirtilen tamamen varsayıma dayalı olarak 5.500,00 TL’nin tahsiline hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, mahkemece varsa davacıdan talebe konu yaptığı iddia edilen masraflara ilişkin belgelerini sunması için kesin süre verilerek, ibraz edilmesi durumunda bilirkişiden bu hususta ek rapor alınması, ibraz edilmemesi durumunda belgeli olarak ispat edilen 579,06 TL üzerinden davanın kabulü ile bakiye miktarın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.