Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5132 E. 2013/5958 K. 01.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5132
KARAR NO : 2013/5958
KARAR TARİHİ : 01.10.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olan müvekkiline tahsis edilen konutun 2003 yılı Haziran ayında teslim edilmesi gerekirken, teslimin gerçekleşmediğini, yasal olmadığı halde çevre düzenleme bedelinin dahi tahsil edildiğini, bu konutun imar mevzuatı gereği yasal olmadığının ortaya çıktığını, çekilen ihtara cevap verilmediğini ileri sürerek, aynı vasıflı konutun tahsisine, ….756,00 TL çevre bedelinin iadesine, halen kirada oturduğundan doğan zararı ….000,00 TL’nin tazminine, konut tahsisi gerçekleşmez ise, konutun rayiç bedelinin hesaplanarak tahsiline, bu talep de kabul edilmezse aidatlarla birlikte ödenen ….468,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının hiçbir isteminin dayanağının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 43.419,… TL tazminatın davalıdan tahsiline dair kararın taraf vekillerince temyizi üzerine … …. Hukuk Dairesi’nin 01…..2011 tarih ve 2009/4690 Esas, 2010/10999 Karar sayılı ilamıyla, … Belediye Başkanlığı’nın 09.03.2006 tarihli cevabi yazısında davalının inşa ettiği konutların kaçak olması nedeniyle yıkımına karar verildiği, kararın kesinleştiği ve yıkım ihalesinin yapıldığının bildirildiği, davacıya tahsis edilen konutun imar mevzuatı engeli nedeniyle yapılamayacağı sabit olup davalının diğer ortaklarına tahsis edilen konutların da yıktırılması ihtimalinin mevcut olduğu, yapı kooperatifinin amacı ve ortaklar arasında eşitlik ilkesi dikkate alındığında, davalının, konut tahsis edilmemesi nedeniyle davacıya tazminat ödeyebilmesi için, diğer ortaklarının tamamına veya en azından bir kısmına yasaya uygun şekilde konutlarını vermesi gerektiği, kaçak inşa edilmeleri nedeniyle diğer ortaklara verilen konutların tamamı yıkılacaksa bu aşamada davacının tazminat talep etmesi mümkün olmayacağından, davalının diğer ortaklarına tahsis ve teslim ettiği konutların akıbetleri araştırılıp, yıkılıp yıkılmayacaklarının belirlenmesi, hukuken yıkılmayacakları kesinleştiği takdirde davacının tazminat talep edebileceği, aksi halde bu aşamada tazminat isteminin yerinde olmadığı dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek davalı yararına bozulmuş, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra iddia, savunma ve dosya kapsamına
göre, davacıya da tahsis edilebilecek bir konut olmadığı, ortaklar arasındaki eşitlik ilkesine göre davacının teslim edilmeyen konutu karşılığında tazminat isteyebilmesi için davalının diğer ortakların tamamına ya da bir kısmına yasaya uygun şekilde tahsis yapmak zorunda olduğu, ancak davalı kooperatifin yaptırdığı ve diğer ortaklara tahsis ettiği tüm konutların İmar Kanunu’na aykırılık nedeniyle kaçak olduğu ve alınan yıkım kararının kesinleştiği, bu durumda davalının ortaklarına tahsis ve teslim yükümlülüğü altında bulunduğu konutlardan söz edilemeyeceği gerekçesiyle, yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mahkemece ilk kararda kendisine konut tahsis edilemeyen davacıya verilmesi gereken tazminata hükmedilip fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesine, davacı tarafça ilk hükmün sadece verilen tazminat miktarı yönünden temyiz edilip reddolunan kısımlar yönünden temyizinin bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararının tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01…..2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.