Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5121 E. 2014/559 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5121
KARAR NO : 2014/559
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Karabük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2012/72-2013/50

Taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili feshi ile tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Ziraat Bankası A.Ş ile dahili davalı SGK İl Müdürlüğü vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili arsa sahipleri ile davalı yüklenici Z.. Ö.. arasında 06.10.2009 tarihli, 8420 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı yüklenicinin arsa üzerindeki mevcut binayı yıkıp yerine yeni bir bina yapacağının hüküm altına alındığını, ancak davalı yüklenicinin mevcut binayı yıkmasına rağmen inşaata başlamadığını, taşınmazın halen arsa vasfında olduğunu, taşınmaz üzerine diğer davalıların haciz koydurduğunu, davalı yüklenicinin mevcut maddi durumu itibari ile inşaata başlayıp bitirmesinin mümkün bulunmadığını ve taşınmaz üzerinde mülkiyet kazanamadığı için üzerine konulan haciz ve ipoteklerin de geçerli olmadığını ileri sürerek, 06.10.2009 tarih ve 8420 no’lu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ile taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına, davalı yüklenici Z.. Ö.. adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Maliye Bakanlığı vekili, müvekkili idarenin davalı Z.. Ö..’den vergi borcu nedeni ile alacaklı olduğunu, bu alacağı için taşınmaz üzerinde haciz uygulandığını, taşınmazların tapu kayıtlarında sözleşmenin şerh edilmediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ziraat Bankası A.Ş. vekili, davaya bakma yetkisinin ipoteğin konulduğu Ankara Mahkemelerine ait olduğunu, sözleşme tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, konulan ipoteğin dava dışı firmaya kullandırılan kredinin teminatı olarak tesis edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı SGK Başkanlığı vekili ise, davaya bakma görevinin İş Mahkemelerine ait olduğunu, davalı yüklenici Z.. Ö..’ün müvekkili idareye sigorta prim borçlarının bulunduğunu ve bu nedenle takibe geçildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar Avea A.Ş. vekili de, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeğine göre; davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında 06.10.2009 gün ve 8420 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca 60 işgünü içinde inşaat ruhsatı alınıp, ruhsat tarihinden itibaren 26 ay içinde inşaatın bitirilmesi gerektiği, 27.01.2012 tarihinde Karabük 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/10 D. iş dosyası ile yapılan keşif sonucu, taşınmaz üzerinde yıkılmış bina kalıntılarının bulunduğu ve henüz bir inşaat çalışmasına başlanamadığının tespit edildiği, davalı yüklenicinin inşaat ruhsatı almak için başvuruda bulunmadığı, sözleşmenin 12. maddesinde arsa sahiplerine fesih hakkı tanındığı, davalı yüklenicinin inşaata hiç başlamamış olması nedeni ile BK’nın 107/1. maddesi uyarınca fesih ihtarına gerek olmadığı, BK’nın 358/1. maddesi uyarınca sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshedildiğinin kabulünün gerektiği, davacılar tarafından sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla devredilen tapuların da aynen iadesinin gerektiği, taşınmaz üzerinde davalı yüklenicinin borçlarından dolayı konan haciz ve ipoteklerin arsa sahipleri yönünden hükümsüz kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 06.10.2009 gün ve 8420 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili şekilde feshine, davalı yüklenici adına kayıtlı 201 ada, 96 parsel sayılı tapu kaydının iptali ile haciz ve ipoteklerden yükümsüz olarak davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalı Ziraat Bankası A.Ş. ve dahili davalı SGK Başkanlığı vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Ziraat Bankası A.Ş ile dahili davalı SGK vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Ziraat Bankası A.Ş ile dahili davalı SGK vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı Ziraat Bankası A.Ş.’den alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.