YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5075
KARAR NO : 2013/5941
KARAR TARİHİ : 01.10.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının müvekkili kooperatif üyesi olduğunu, 2011 yılında yaptığı sulama bedelinin 700,00 TL’sını davalının ödediğini, kalan ….142,00 TL’sını ödememesi üzerine davalı aleyhine … …. … Müdürlüğü’nün 2012/4906 esas sayılı dosyası ile … takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini itirazın haksız olduğunu itirazın iptaline, takibin devamına, … inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 2011 ve 2012 yıllarında çeltik tarlasını kendi imkanlarıyla açtığı artezyen suyu ile suladığını, davacı kooperatife borçlu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ….07.2012 tarihli delil tespitine göre davalının davacı kooperatifin temin ettiği suyu kullandığı, ayrıca davacı kooperatifin genel kurulunun 01.04.2012 tarihli toplantısının …. maddesine göre çeltik sahası içerisinde kendi imkanları ile sulama yapıp erken çeltik ekim yapan ortaklardan da sulama bedelinin tamamının alınmasına karar verildiği, dolayısıyla davalının kooperatif sulama suyunu kullanmasa da sulama bedelini ödemesi gerektiği gerekçesiyle, davalının … takibine yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağın % …’si oranında … inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
…)Dava, davacı kooperatifin sulama bedeli ile ilgili davalı aleyhinde başlattığı … takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, mahkemece 2012 yılında alınan genel kurul kararı uyarınca davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmış ise de, yapılan tespitten de anlaşılacağı üzere talebin 2011 yılı ile ilgili sulama bedelinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı kendi taşınmazına artezyen kuyusu açtığını da ileri sürmüştür. Bu durumda, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek 2011 yılı ve öncesine ait sulama bedeli ile ilgili genel kurul kararı bulunup bulunmadığı, varsa içeriği, uygulama şekli, ayrıca kooperatif anasözleşmesi getirtilip, bu konuda açık bir hüküm bulunup bulunmadığı, davalının ileriye sürdüğü “kendi
yerinde kuyu açtığı” iddiası üzerinde durulup, kuyunun ne zaman açıldığı, kuyunun açılması ve suyun buradan karşılanması halinde dahi genel kurul kararı ve anasözleşme hükümlerinde bu hususun olay tarihi olan 2011 tarihi itibariyle yer alıp almadığı, ayrıca 2012 yılında alınan genel kurul kararının 2011 yılında meydana gelen olaya etkisi üzerinde durularak, gerekçeleri de gösterilmek üzere, açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınıp, olaya uygun surette bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
…)Öte yandan, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 104. maddesinde (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 121. maddesi) mürekkep faiz yasağı düzenlenmiştir.
Davacı takip talebinde asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı toplamı üzerinden faiz talebinde bulunmuş, mahkemece de takibin devamına denilerek, faize faiz işletilecek şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
…)Diğer yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120. Maddesi ile 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanunu’nun …. maddesinde, temerrüt faizi, temerrüt faizinin üst sınırı ve yürürlüğü düzenlenmiştir.
Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğindedir. Genel kurulca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK’nın 101/…. ( 6098 sayılı TBK’nın m. 117. ) maddesine göre, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. Kooperatif genel kurulunca, aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınmasına karar verilen temerrüt faizi, 6098 sayılı TBK’nın 120/…. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak kaydıyla, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabilir.
Davaya konu aidat miktarı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiği ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı TBK’nın 120/…. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranıdır. Dolayısıyla davacı kooperatif genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un …/…. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Belirtilen açıklamalar ve mevzuat hükümleri karşısında, mahkeme kabul şekline göre gerek takip tarihine kadar gerekse takip tarihinden sonrası için aylık %… (yıllık %60) temerrüt faizine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (…), (…) ve (…) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01…..2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.