YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5041
KARAR NO : 2013/7361
KARAR TARİHİ : 22.11.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve tazminat davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 23.09.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeyi imzaladığı sırada sözleşmenin içeriğini anlamayacak derecede yaşlı olduğunu, sözleşmeyi oğlunun baskısı ile okumadan imzaladığını, hataya düşürüldüğünü, ayrıca sözleşmeden itibaren 11 aylık bir süre geçmesine rağmen davalının inşaatla ilgili hiç bir girişimde bulunmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı arsa sahibinin hukuken yükümlü olduğu inşaat yapı ruhsatını almaması ve taşınmazı da müvekkiline teslim etmemesi sebebiyle müvekkilinin inşaata başlayamadığını, inşaatın zamanında bitirilmemesi nedeniyle dairelerini alamayan müvekkilinin kira kaybı ve kar mahrumiyeti zararının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin aynen ifasına karar verilerek inşaat ruhsatı alınması için müvekkili şirkete yetki verilmesi ile taşınmazın tapusunun müvekkili adına tesciline, gecikme tazminatı olarak da şimdilik 10.000,00 TL’nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı yüklenicinin sözleşme tarihinden sonra yaklaşık 11 ay geçmesine rağmen inşaat ruhsatı dahi almadığı, inşaata ilişkin hiç bir faaliyette bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede inşaat ruhsatının arsa sahibi tarafından alınacağına dair bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle, 23.08.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dair verilen kararın asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12.12.2012 günlü, 2012/5331 esas, 2012/7321 karar sayılı ilamı ile “somut olayda taraflar arasında imzalanan 23.09.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, yapı ruhsatının yüklenici tarafından alınacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı gibi bu konuda arsa sahibi tarafından yükleniciye bir vekaletname verildiğine ilişkin savunma da bulunmadığından arsa sahibi tarafından yapı ruhsatı
alınacağının kabulü gerekir. Buna göre sözleşmeyle ruhsat alındıktan sonra üç yıl içerisinde dairelerin arsa sahibine teslim edileceği kararlaştırıldığına göre, yapı ruhsatı almayan arsa sahibi tarafından açılan sözleşmenin feshi davasının reddi gerektiği, birleşen dava ise inşaat yapı ruhsatı alma yetkisi verilmesi, tapunun devri ve tazminat tahsili istemlerine ilişkindir. Birleşen davadaki bu talepler, asıl davada verilecek karara göre sonuç doğuracağından mahkemece birleşen davanın tefriki ile asıl davanın sonuçlanması ve kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, birleşen davanın tefrikine, asıl davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.