Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/5037 E. 2014/558 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5037
KARAR NO : 2014/558
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2009/567-2013/39

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı, dahili davacılar, asıl ve birleşen davada davalı şirket ile feri müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı dava dilekçesinde maliki olduğu taşınmazla ilgili olarak, davalı yüklenici ile 31.01.2007 gün ve 01961 yevmiye no’lu düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin diğer arsa sahipleri ile 15.01.2008 ve 19.01.2007 tarihli iki ayrı sözleşme daha imzaladığını, sözleşme uyarınca yer teslim tarihi olan 31.07.2007 tarihinden itibaren 12 ay içinde inşaatın bitirilmesi gerektiğini, bu sürenin de 31.07.2008 tarihi olduğu, aksi halde davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca kira tazminatı ve cezai şart ödemek zorunda olduğunu, yüklenicinin inşaatı %12,3 seviyesine getirdikten sonra terk ettiğini, ortaklar arasında uyuşmazlık çıktığı için şirkete kayyım tayin edildiğini, kendisi tarafından yükleniciye 03.08.2009 tarihinde fesih ihtarı gönderildiğini ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, sözleşmenin III/20. maddesi uyarınca 371.900,58 TL cezai şartın yasal faizi ile tahsiline ve sözleşmenin III/10. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalı yükleniciden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Diğer arsa sahipleri de, davacı sıfatı ile davaya dahil edilmiştir.
Müdahil Ö.. Ş.. vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğu için davalı yanında davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
Müdahil F. H., 15.08.2011 tarihli satış nedeni ile gayrimenkulün hissedarı olduğunu ve sözleşmenin iptal edilmesi talebi ile davaya müdahil olmak istediğini belirtmiştir.
Davalı şirket vekili, davacı arsa sahiplerinin edimlerini yerine getirmediklerini, arsa devirlerini yapmadıklarını ve sözleşmenin ifasını imkansız hale getirdiklerini, müvekkilinin 11.06.2010 tarihinde inşaat ruhsatı alıp inşaata başladığını, ancak davacıların davranışları sonucu inşaata devam edemediğini, tüm kusurun davacı tarafa ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davacı A.. E.. vekilince, arsa sahipleri A.. G.. ve S. Z. aleyhine açılan tapu iptali tescil davasında Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21.02.2010 gün, 2012/79 E., 2012/80 K. sayılı ilamı ile dosyanın asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davacı A.. G.. vekili tarafından, davalı şirket aleyhine açılan sözleşmenin iptali davasında Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.12.2012 gün, 2011/25 E., 2012/526 K. sayılı ilamı ile dosyanın asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici firma arasında 31.07.2007 gün ve 1961 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 2. maddesinde yükleniciye komşu parsellerle anlaşma yapıp inşaatı tevhit edilen arsa üzerine yapma yetkisi verildiği, 10. maddede ise teslim süresinin düzenlendiği, buna göre inşaatın ruhsat alındıktan sonra 12 ay içinde bitirilmesi gerektiği, aksi durumda yüklenicinin kira ödemesi gerektiğinin hüküm altına alındığı, 20. maddenin ise tazminat ve cezai şarta ilişkin olduğu, davalı yüklenicinin yapı ruhsatını 11.06.2008 tarihinde aldığı, buna göre teslim süresinin 11.06.2009’da sona erdiği, yapılan keşif sonucu inşaatın %12.33 oranında tamamlandığı, bu durumda davacıların, sözleşmenin geriye etkili olarak fesih hakkına sahip oldukları, geriye etkili fesih halinde sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça müspet zarar niteliğinde olan gecikme tazminatının talep edilemeyeceği, sözleşmede aksine hüküm olmadığından cezai şartın fesih halinde istenemeyeceği kanaatine varıldığı, yine sözleşmede hüküm olmadığından menfi zarar niteliğindeki kira bedeli tazminatınında istenemeyeceği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulü ile 31.07.2007 tarihli sözlşemenin geriye etkili olarak feshine, kira tazminatı ve cezai şarta ilişkin taleplerin reddine, bu dosyayla birleştirilen Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/25 E., 2012/526 K. sayılı dosyanın takip edilmediğinden işlemden kaldırılarak süresi içinde yenilendiğinden, ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davacı, dahili davacılar, asıl ve birleşen davada davalı şirket ile feri müdahil vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı G… Yapı Grup Endüstri San. Tic. Ltd. Şti. vekili ile müdahil Ö.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; sözleşme konusu arsa 183 pafta 490 ada 36 parsel olup, bu parsel 183 pafta 490 ada 1, 2, 3 ve 25 parsel numaralı taşınmazların tevhidi sonucu oluşturulmuş ve paylı mülkiyet halindedir. Dava konusu 31.07.2007 tarih ve 1961 yevmiye numaralı sözleşme davacı arsa sahibi A.. E.. ve yüklenici firma arasında, diğer 15.01.2007 tarih ve 00796 yevmiye numaralı sözleşme arsa sahipleri B. T. , Z. T., A. G., Ç. G., C. G., İ. G.,
H. G., H. G. ve M. A. ile yüklenici firma arasında, 19.01.2007 tarih ve 1167 yevmiye numaralı sözleşme ise arsa sahipleri Z. B., M. B., M. B., R. B., A. İ., C.D. ve A. B. ile yüklenici firma arasında imzalanmış olup, tevhitten önceki numaralar olan 490 ada 1, 2, 3 ve 25 parsel sayılı taşınmazlarla ilgilidir.
Yapılan yargılama sonunda; yüklenicinin sözleşme hükümleri nedeni ile temerrüde düştüğü, bu nedenle sözleşmeden dönme koşullarının oluştuğu saptanmıştır. Ancak mahkemece sadece 31.07.2007 gün ve 1961 yevmiye numaralı davacı A.. E.. ile imzalanan sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Oysa ki, dava konusu taşınmaz ve muhtelif paydaşlarla imzalanan sözleşmeler gereği yapılacak inşaat bir bütün teşkil etmektedir. Bu nedenle diğer sözleşmelerin paydaş mümzileri de davada yer almış olmakla, TMK’nın 692. maddesi hükmü gözetilerek dava konusu ihtilafın hukuki mahiyeti gereği sadece, 31.07.2007 tarihli sözleşmenin değil, diğer paydaşların imzaladığı sözleşmelerden de dönmeye karar verilmesi gerekirken, mahkemece anılan husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yüklenici şirket ve müdahil O. Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden feri müdahil ve asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, asıl ve birleşen davada davacı ile dahili davacıların peşin harçlarının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.