Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/4888 E. 2013/5684 K. 23.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4888
KARAR NO : 2013/5684
KARAR TARİHİ : 23.09.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunun 01…..2008 tarih ve 127 sayılı kararı ile ortaklıktan çıkartıldığını, çıkarma kararının yasaya aykırı ve yok hükmünde olduğunu, kararın davacıya tebliğ edilmediğini, ihtarnamelerde istenilen borç miktarlarının ve dönemlerinin birbirinden farklı olduğunu, borç miktarının net olarak belli olmadığını, gecikme cezasının işletildiği tarih aralığının belirtilmediğini, ayrıca ödenmesi için istenilen borçların da açık açık ve ayrı ayrı belirtilmediğini, istenen aidat, şerefiye borçları ve işletilen gecikme cezası miktarlarının fazla olduğunu, ortaklıktan çıkarma kararında toplantı ve karar yeter sayısının mevcut olmadığını, bu sebeple yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, davacının davalı kooperatifin ortaklığından çıkarılmasına ilişkin kararın iptalini ve ortaklıktan kaynaklanan borcunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihtarnamenin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, her iki ihtar arasında zaman geçtiğinden iki ihtar arasındaki sürede o dönemlerin aidat ödemelerinin birikmiş olabileceğini, kısmi ödeme nedeniyle borç miktarının değişebildiğini, bu durumda ihtarnamelerin geçersiz olmayacağını, ikinci ihtarnamede ilk ihtarnamede talep edilen tutarın niçin arttırıldığının izah edildiğini, ortaklıktan ihraç kararının yeterli çoğunlukta ve usulüne uygun olarak alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ihraç kararı davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği, yönetim kurulunun üç kişiden oluşmasına rağmen iki kişi ile toplanarak karar aldığı, yeterli toplantı sayısı olmadan alınan kararın yok hükmünde olduğu, yönetim kurulunun yeter sayısı ile toplanıldığı kabul edilse bile, birinci ihtarnamede istenilen alacak miktarının bilirkişilerin tespit ettiği borç miktarından fazla olduğu, ayrıca hesap kesim tarihinin ….07.2008 olmasına rağmen 2008 yılı …. ayı aidat borcu için ödeme süresi … gün dolmadan ….08.2008 tarihinde ihtarname keşide edildiği, bu nedenle birinci ihtarnamenin usulüne uygun olmadığı, ihtarnamelerde talep edilen miktarların farklı olmasına rağmen farkın neden kaynaklandığının tek tek miktarları ile birlikte açıklanmadığı, ikinci ihtarda hem … gün, hem de bir ay süre verildiği, ikinci ihtarnamenin bu sebeplerle geçerli olmadığı, ihraç kararını yönetim kurulunun yeterli nisaba uymadan aldığı, ayrıca birinci ve ikinci ihtarnamelerin usulüne uygun düzenlenmediğinden yok hükmünde olduğu,
bu nedenlerle ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerektiği, her ne kadar davacı ayrıca kooperatife dava tarihi itibariyle ne kadar borcu olduğunun tespitini talep etse de dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’ya göre eda davası açılmadan tespit davası açılamayacağı gerekçesiyle, davalı kooperatif yönetim kurulunun 01…..2008 tarih ve 127 sayılı davacının ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline, ortaklıktan kaynaklanan borcunun tespiti talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Somut olayda yönetim kurulunun ihraç kararının, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesinin yollamasıyla, kooperatiflerde de uygulanması mümkün bulunan, TTK’nın 330/…. maddesi hükmünün emredicilik vasfı nedeniyle anonim şirketlerde yönetim kurulu üye sayısını belirleyen aynı Yasa’nın 312. maddesi hükmü ile birlikte ele alınıp değerlendirilmesi zorunludur. Zira, anılan maddenin ilk fıkrasında, yönetim kurulunun en az, … kişiden oluşacağı belirtilerek bu husus açık ve emredici bir şekilde hükme bağlanmış bulunmaktadır. Her iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, TTK’nın 330/…. maddesindeki emredicilik vasfının … kişilik yönetim kurulu bakımından öngörüldüğünün kabulü gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, anonim şirket anasözleşmesinde yönetim kurulu üye sayısı asgari olan … kişi olarak belirlenmişse, bunun aksine anasözleşme de yapılamayacağından, toplantı yetersayısının da yarıdan bir fazlası kuralı uyarınca … kişi olacağı kuşkusuzdur.
Davalı kooperatif anasözleşmesinin 45/…. maddesinde, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla olaya uygulanması gereken TTK’nın 330/…. maddesinin aksine yönetim kurulunun en az yarıdan fazla üyenin katılımıyla toplanacağı kuralı getirilmiş olsa da, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55/…. ve anasözleşmenin 42/…, TTK’nın 312. maddelerinde, “yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşacağının” açık ve buyurucu bir biçimde hükme bağlanmış olup, anılan 55. madde hükmünde toplantı nisabı öngörülmemiştir. Bu nedenle kooperatif anasözleşmenin 45/…. maddesinin bu hükümler ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda somut olayda olduğu gibi anasözleşmede yönetim kurulu üye sayısının asgari üye sayısı olan üç kişi olarak belirlenmesi halinde, TTK.’nun 330/…. maddesinde öngörülen “toplantı yeter sayısının yarıdan bir fazlası olduğu” kuralının aksine anasözleşme de yapılamayacağından, üç kişilik yönetim kurulunun toplantı yeter sayısının “yarıdan bir fazlası kuralı” uyarınca üç olması gerekmektedir. Anasözleşmenin 45/…. maddesinin ancak yönetim kurulu üye sayısının üçten fazla olması halinde uygulanması mümkündür. Yönetim kurulu üye sayısının asgari sayı olan üçün üzerine çıkması halinde, başka bir ifade ile …,… ve …… kişi olarak belirlenerek 1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nun 55. maddesinde belirlenen asgari sayının üzerine çıkılmış ise, “yarıdan bir fazlası” ilkesinin aksine, “yarıdan fazlası” ilkesi benimsenmiş olacağından, bu benimsemenin emredici hükme aykırılık teşkil etmeyeceğinin kabulü, kooperatifler uygulamasında kooperatifin çalışabilirliği bakımından menfaatler dengesine uygun düşeceği gibi, yine kooperatifler hukukundaki ana prensip olan “çoğunluk kararı ile yönetilme” ilkesine de ters düşmeyecektir. … …. Hukuk Dairesi’nin ….01.2004 tarih ve 2003/5517 E, 2004/334 K; 06…..2006 tarih ve 2005/10435 E, 2006/11192 K sayılı ilamları ve Dairemizin 07.07.2011 tarih ve 48 E, … K; ……..2011 tarih ve 1978 E, 2458 K sayılı ilamı bu yöndedir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının ihracına dair 01…..2008 tarihli kararın iki yönetim kurulu imzası ile alınması nedeniyle bu kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile TTK.’nın 330. maddesi uyarınca yok hükmünde olduğu gerekçesiyle ihraç iptaline ilişkin istemin kabulüne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bu isteme ilişkin diğer yönlerden inceleme yapılmasına ve gerekçe oluşturulmasına gerek kalmamış ise de, bunun sonuca bir etkisinin bulunmamasına; öte yandan, harcını yatırarak menfi tespit davası açması gerekirken, olumlu tespit davası açmış olmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.