Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/4858 E. 2013/5520 K. 18.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4858
KARAR NO : 2013/5520
KARAR TARİHİ : 18.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan … ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların, değişik tarihlerde…. Konut Kooperatifi’nin yönetiminde görev yaptıklarını, ….06.2004 tarihli ….550,00 TL bedelli çekin … ve … tarafından tanzim edilerek … isimli kişiye verilerek kooperatifin kasasından ödeme yapılmasının sağlandığını, söz konusu çek bedelinin geri alınması için…. aleyhine dava açıldığını, çek üzerinde … ve … imzalarının bulunduğunu ve fakat çek tanzim tarihinde …’un kooperatifi temsile yetkisinin bulunmadığını, davalıların, bilerek ve isteyerek kooperatifi zarara soktuklarını ileri sürerek, kooperatifin uğradığı zarar bedeli olan ….550,00 TL’nin ….06.2004 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, davaya konu çekte müvekkillerinin imzalarının bulunmadığını, çekin 2002 yılında düzenlendiğini, bu dönemde müvekkillerinin kooperatifte görevli olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalılardan … ve … ‘in davaya konu çekin tanziminde bir işlem yaptıklarının saptanamadığı, imza sirkülerinden anlaşıldığı üzere kooperatifin çift imza ile temsil edilmesi gerektiği, çekte imzası bulunan davalı …’ın çek tanzim tarihinde kooperatifi temsile yetkili olduğu, diğer imza sahibi davalı …’un ise yetkili olmadığı, Isparta Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2006/197 Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda adına çek keşide edilen …. adlı şahsa kooperatif kayıtlarında herhangi bir borç kaydı bulunmadığı, dava konusu çekin muhasebe kayıtlarında da yeralmadığı, hukuki sebebi olmaksızın çek tanzim edildiğinin sabit olduğu ve kooperatifin zarara uğramasına neden olunduğu gerekçesiyle, davalılar … ve … haklarında açılan davanın reddine,davalılar … ve … aleyhine açılan davanın kabulüne, …. ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/349-303 E.K sayılı ilamı ile dava konusu çek hamili …aleyhine tesis edilen istirdat hükmü ile tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere çek bedeli ….550,00 TL’ nin ödeme tarihi olan ….06.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalılar … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
…-Dava, kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri aleyhinde açılan hukuki sorumluluk davasıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. maddesi ve yine aynı Kanun’un 98. maddesi yollaması ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatif tarafından yöneticilere karşı açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi, TTK’nın 341. maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar almasına ve davanın tüm denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden, anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re’sen durulması zorunludur.
Dosya kapsamında, davalılar aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi, denetçiler tarafından verilen vekaletnameye de rastlanmamıştır. Mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK’nın 52, 53 ve 54. (HUMK’un 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında eylemin kişi, konu ve kapsamını somut olarak gösteren sorumluluk kararı alınmasına ya da işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için önel verilmesi, davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerce davayı açan vekile vekaletname verilmesi ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
Bu durumda, anlatılan ilkeler çerçevesinde usuli eksiklerin giderilmesinden sonra mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, eksiklikler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
…)Bozma nedenine göre, davalılar … ve …’un diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar … ve …’un diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, adı geçen davalılar yararına BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ….09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.