Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/4555 E. 2013/7128 K. 15.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4555
KARAR NO : 2013/7128
KARAR TARİHİ : 15.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı yüklenicinin, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde belirtilen sürede müvekkiline ait daireleri teslim etmediğini, dairelerde bir takım ayıplı ve eksik işler bulunduğunu ileri sürerek, dairelerdeki eksik ve ayıplı imalatlar ile müvekkiline düşecek iki dairenin kira bedeli için şimdilik 26.622,43 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 63.994,87 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili, sözleşmede teslim süresinin temel üstü vizesinin alındığı tarihten itibaren 15 ay olarak belirlendiğini, anılan vizenin 16.02.2010 tarihinde alındığını ve buna göre dava tarihi itibariyle henüz teslim süresinin sona ermediğini, ancak davacının daireleri teslim aldığını, inşaat ruhsatı alınabilmesi için komşu parselden ilave yer satın alındığını, buna ilişkin bedelin davacı tarafından müvekkiline ödenmediğini, yine davacının talebi ile tadilat projesi olmadan bir takım imalatlar yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; temel üstü vizesinin 16.02.2010 tarihinde alındığı, sözleşmede bu tarihten itibaren 15 ay içerisinde dairelerin teslimi öngörüldüğünden, dava tarihi itibariyle henüz teslim süresinin sona ermediği, bu bakımdan kira bedeli talebinin yerinde olmadığı, davacıya teslim edilen dairelerdeki eksik ve ayıplı işler bedelinin 48.375,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile bu meblağın 26.622,43 TL’lik kısmının dava tarihinden, 21.752,57 TL’lik kısmının ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nın 266/1. maddesi “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” hükmünü içermektedir. HMK’nın 281 ve 282. madde hükümlerinde de hakimin bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir edeceği, ancak bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama isteyebileceği gibi, başka bir bilirkişiden rapor alabileceği öngörülmüştür.
Mahkemece, seçilen bilirkişi kurulları inşaat mühendisi yanında, konu ile ilgili uzmanlığı bulunmayan kadastro teknisyeni bilirkişilerin katılımı ile oluşturulmuş, 08.08.2011 havale tarihli ilk bilirkişi kurulu raporuna, davacı vekilinin, 05.10.2011 tarihli dilekçesi ile çelik kapı, mutfak, banyo, tuvalet, dubleks dairenin giriş kapısı ve zemin döşeme imalatları yönünden yaptığı itiraz üzerine, alınan sonraki tarihli bilirkişi kurulu raporuna dayalı olarak hüküm verilmiştir. Sonraki tarihli bilirkişi kurulu raporunda, gerekmediği halde davacının ilk bilirkişi kurulu raporunda itiraz etmediği kalemler yönünden belirlemeler yapıldığı gibi, ilk rapor ile arasında, özellikle, banyo tuvalet takımları, bataryalar, zemin döşemeleri gibi imalatlar konusunda büyük çelişkiler bulunmaktadır. Bu durumda, aralarında inşaat mühendisi ve mimarın da bulunduğu üç kişilik yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, davacının ilk bilirkişi kurulu raporunda belirlenen bedeline itiraz etmediği kalemler haricinde, diğer imalatlar yönünden, tarafların itirazlarını cevaplandıran, çelişkileri gideren, önceki raporlara katıldığı ve ayrıldığı hususları gerekçeleri ile açıklayan, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen bilirkişi raporlarının aralarındaki çelişkiler giderilmeden ve ilk rapordan üstün tutulma gerekçeleri açıklanmadan, ikinci bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.