Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/4553 E. 2014/921 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4553
KARAR NO : 2014/921
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2003/333-2012/324

Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı Müflis Y..D.. İflas İdaresi vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, davacı ile davalı müflis şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerini diğer davalının da müteselsil kefil olarak imzaladığını kredi borçlarının ödenmemesi nedeni ile yapılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazlarının iptalini ve %40 inkâr tazminatının tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında davalılar iflas ettiğinden davaya kayıt kabul davası olarak devam olunmuştur.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; yargılama sırasında iflas eden müflis davalı şirketin iflas masasına takip konusu alacağın tamamının kaydına karar verildiğinden davalı müflis şirket hakkındaki davanın konusuz kaldığı, diğer müflis davalı yönünden ise kefalet limiti dahilinde kalan 20.627.972,80 TL alacağa davalının iflas tarihi 31.12.2008 tarihine kadar faiz işletilmek ve ödemeler de düşülmek suretiyle tesbit edilen 83.788.521,87 TL’nin iflas masasına kaydı gerektiği belirtilerek, müflis davalı şirket yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalının iflas tasfiye dosyası ve İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2002/8572 E. sayılı dosyasında borçlu M.D. Holding A.Ş. ile tahsilde tekerrür etmemek üzere bu miktarın kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ile davalılardan müflis Y.D… vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
1-Davalı müflis Y.D…iflas idaresi vekilinin temyiz istemi yönünden;
Mahkemece, kayıt kabul talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden adı geçen davalı vekiline, 29.01.2013 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK’nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 12.02.2013 tarihinde verilmiştir. Tebligatın usulsüz olduğu da ileri sürülmemiştir.Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince ;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, müflis davalı Y. D… İflas İdaresi vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Müflis Y. D.. İflas İdaresi’ne iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2014 tarihinde (1) numaralı bent yönünden oyçokluğuyla, (2) numaralı bent yönünden oybirliğiyle karar verildi.
Muhalefet Şerhi
Genel mahkemelerde görülen iflas masasına kayıt kabul davaları sonunda verilen kararlara karşı temyiz kanun yolu bakımından, temyiz süresinin kaç gün olduğu, sürenin tefhimden mi tebliğden mi başlayacağı konusunda İİK’da açıklık yoktur. Dairemizin sayın çoğunluğu İİK’nın 164/1 uyarınca temyiz süresinin 10 gün olduğunu kabul etmektedir. İİK’nın 164/1 iflas davasında kararın tebliğinden itibaren temyiz süresinin 10 gün olduğunu düzenlemiştir. Bu hüküm istisna getiren bir düzenleme olup sadece iflas davasına ilişkin verilen kararla sınırlı uygulanabilir. İstisnanın dar yorumlanması, kıyas yoluyla genişletilmemesi ana kural olduğuna göre aynı hükmün genel mahkemelerden olan ticaret mahkemesinde görülen iflas masasına kayıt kabul davalarında uygulanamayacağı açıktır. İİK’da düzenlendiği halde genel mahkemelerde görülen itirazın iptali, menfî tespit davası ve tasarrufun iptali davalarında olduğu gibi, aynı şekilde genel mahkemelerden olan ticaret mahkemesinde görülen iflas masasına kayıt kabul davalarında verilen karar bakımından, kanunda istisnai bir düzenleme yer almadığından, temyiz süresi de genel hükümlere göre belirlenmelidir. Buna göre 1086 s. HUMK’nın 432 uyarınca temyiz süresi kararın tebliğinden itibaren 15 gün (uygulamaya girmesi halinde 6100 s. HMK’nın 361 uyarınca bir ay) olarak kabul edilmelidir.
Nitekim İİK genel mahkemelerde görülen davalarda genel uygulamadan ayrılıp istisna getirmişse bunu iflas davası yönünden İİK’nın 164/1’de olduğu gibi kararın tebliğinden, iflasın ertelenmesinde İİK 181 atfıyla 164/1’de kararın tebliğinden, iflasın kaldırılması davasında İİK 182’de kararın tebliğinden, konkordatonun tasdik ya da reddinde
İİK 299’da kararın tefhiminden, konkordatonun bir alacaklı yönünden feshinde İİK 307’de kararın tebliğinden, konkordatonun tamamen feshinde İİK 308/2 atfıyla 299’da kararın tefhiminden itibaren 10 gün olduğunu açıkça düzenlemiş, icra mahkemesinden verilen istisnaen temyiz yolu tanınan kararlar için de İİK 363’de 10 günlük temyiz süresi olduğunu kanun düzenlemiştir.
Dairemiz kurulmadan önce bu tür davalara bakan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17.02.2010 tarih 2009/12367 E, 2010/1590 K sayılı kararındaki karşı oydaki görüş ile doktrinde Prof. Dr. B. Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı Ankara 2013 s. 1332-1333’de temyiz suresinin genel hükümlere uygun olarak 15 gün olduğunu ileri sürmekte, yine Prof. Dr. T. Muşul da İcra İflas Hukuku 5. baskı Ankara 2013 s. 1409-1410’da yukarıda zikredilen karşı oydaki görüşe atıfla gerekçelendirerek temyiz süresinin genel hükümlere göre belirlenebileceğini zikretmektedir.
Hal bölye olunca iflas masasına kayıt kabul davalarında iflas davası için hüküm içeren İİK 164/1. maddesinin uygulama yeri bulunmadığını, genel hükümlerin uygulanması ile HUMK 432 uyarınca temyiz süresinin 15 gün olduğunu (uygulanması halinde 6100 s. HMK 361 uyarınca bir ay olduğunu) kabul ettiğimden, Y. D..’in temyizi süresinde olduğundan, işin esasının incelenmesi görüşünde olduğumdan adı geçen yönünden aksi yönde oluşan Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 11.02.2014