Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/4370 E. 2013/4122 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4370
KARAR NO : 2013/4122
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasında davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin toplam 80.000,00 TL ödeme yaparak … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 6114 ada, … parselde bulunan B blok …. kat … nolu daireyi davalı kooperatiten satın aldığını, satış işleminin 09.05.2007 tarih ve 34 numara ile yönetim kurulu karar defterine işlendiğini, müvekkilinin bu tarihten itibaren dairenin zilyedi olduğunu, davalı ile dava dışı arsa sahibi arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı ile geriye etkili olarak feshedildiğini, kesinleşen bu kararı müteakip dava dışı arsa sahibinin anılan daireyi İ…. isimli bir kişiye tapuda devrettiğini, arsa sahibinin sözleşmenin feshini gerekçe göstererek kooperatif ve aralarında müvekkilinin de bulunduğu, kooperatiften arsa ve daire satın alan 48 kişi aleyhine tahliye davası açtığını, davalının yüklenici konumunda olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin kendi kusuru ile feshine neden olması ve müvekkiline sattığı dairenin arsa sahibi tarafından başkası üzerine tapu devrinin yapılması suretiyle elinden çıkmasına neden olduğunu ileri sürerek, 80.000,00 TL tutarındaki alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve davalı kooperatifin dava dışı arsa sahibinden doğan alacağı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tensip ara kararı ile, davacı vekili tarafından davalının … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/317 E, 2013/88 K. sayılı ilamı gereğince arsa sahibi üzerinde doğan alacağı ile ileride sebepsiz zenginleşme kaynaklı olarak arsa sahibi üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş ise de, HMK’nın 389. maddesinin …. fıkrasında, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” belirtilmiş olup, davacı tarafından tedbir talep edilen taşınır ve taşınmazların uyuşmazlık konusu (dava konusu) olmadığı gibi dava sonucunda elde edilmesi muhtemel bir hakka tedbir yolu ile ulaşılmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ….06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.