Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/425 E. 2013/1251 K. 04.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/425
KARAR NO : 2013/1251
KARAR TARİHİ : 04.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften kendisine kur’ada isabet villadan başka bir bölümün tahsis edildiğini ileri sürerek, kur’ada belirlenen villanın aidiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise, talebe konu yerin birleşen dava davalısına tahsis edildiğini ileri sürerek, söz konusu villanın müvekkiline ait olduğunun tespiti ile teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, tahsis işleminde bir hata olmadığını, dava devam ederken davacının üyeliğini devrettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dava davalısı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın taraflarca takip edilmediği ve işlemden kaldırılmasından sonra süresinde yenileme talebinde bulunulmadığından, asıl ve birleşen davanın açılmamış sayılmasına ve ….200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı kooperatife verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliği iddiasına dayalı taşınmazın aidiyetinin tespiti ve teslimi istemine ilişkindir. Yargılama aşamasında davacının, kooperatifteki üyeliğini ……..2011’de …isimli kişiye devrettiği anlaşıldığından, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği dikkate alınmamıştır. O halde, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçe ile reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına göre ve karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin …. maddesi uyarınca davacı aleyhine hüküm altına alınan vekalet ücreti miktarı da doğru olduğundan, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nın 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.