Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/410 E. 2013/1754 K. 21.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/410
KARAR NO : 2013/1754
KARAR TARİHİ : 21.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi iken ….07.2008 tarihinde istifa eden müvekkili tarafından kooperatife ödenen aidat bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan … takibine, davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 … inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, müvekkili kooperatiften alacağının bulunmadığını, davacının aynı zamanda kooperatifin inşaatlarını üstlenen yüklenici … Ltd. Şti.’nin ortağı ve şirket temsilcisi olduğunu, inşaat işlerini taşeron aracılığıyla yapan davacının kendisine isabet eden daireleri,taşeron firmaya olan borcuna karşılık verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifte iki adet üyeliği bulunan davacının aynı zamanda kooperatifin yüklenicisi olan … Turizm … Ltd. Şti’nin ortağı ve temsilcisi olduğu, yüklenici olarak bir kısım işleri dava dışı … Isı Sistemleri Ltd. Şti’ne yaptırdıkları, anılan taşerona ödenecek … bedeli olarak … adet daire ve 100.000,00 TL verilmesinin kararlaştırıldığı, yüklenici şirketin temsilcisi olan davacının kendisine düşen iki adet dairenin … bedeli olarak verilmesine onay verdiği, bu nedenle davacının talep edebileceği çıkma payı alacağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının, davalı kooperatifin ortağı olduğu, istifasının kesinleştiği, ödediği aidat miktarı hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Mahkemece, davacının kooperatifin yüklenicisi olan … Ltd. Şti’nin ortağı ve temsilcisi olduğu, bir kısım işleri … Ltd. Şti’ne yaptırdığı, kendisine düşen iki dairenin … bedeli olarak verilmesine onay verdiği, 05.08.2008 tarihli yönetim kurulu kararının bu doğrultuda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada bulunan yüklenici … Ltd. Şti’nin kooperatif yönetim kurulu başkanlığına hitaben yazdığı tarihsiz yazıda, davacının da arasında bulunduğu sekiz üyenin kooperatife karşı bir kısım borçlarının, yüklenici firma tarafından üstlenildiği anlaşılmaktadır.Yine, davacının da imzasının bulunduğu tarihsiz belge ile yüklenici … Ltd. Şti.’nin, … Ltd.’ne yaptırdığı imalat
bedelini davacının iki dairesinin de bulunduğu dairelerin kat irtifakı ve satış haklarının devri suretiyle ödeyeceği kabul ve taahhüt edilmiştir. Bu iki belge kapsamından, davacının üyeliğini, alt yüklenici … Ltd. Şti’ne devrettiği ya da çıkma payı alacağını … Ltd. Şti’ne temlik ettiğine ilişkin açık bir beyan bulunmamaktadır.Özellikle yukarıda özetlenen ikinci belge yüklenici ve alt yüklenici arasındaki iç ilişkiye yönelik bir belge olup, kooperatife yönelik bir taahhüt ve kabul içermemektedir.
Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder.
Bu durumda mahkemece, davacının çıkma payı alacağı ve bunun işlemiş faizini hak edip etmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, olmuş ise miktarı hususlarında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun …. ve anasözleşmenin …. maddelerinde açıklanan ilkelere uygun inceleme ve değerlendirme yapılarak ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davalı kooperatifin takip ve dava tarihinden önce tasfiyeye girdiği Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yapılan ilandan anlaşılmakta olup, gerekçeli karar başlığında davalının unvanı başına “Tasfiye Halinde” ibaresinin eklenmemesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içeriside karar düzeltme yolu açık olmak üzere ….03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.