Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/3784 E. 2014/55 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3784
KARAR NO : 2014/55
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2012
NUMARASI : 2011/57-2012/137

Taraflar arasındaki asıl davada alacak, birleşen davada itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-birleşen davada davacı Vek. Av. N.. B.. ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı kooperatif Vek. Av. G.. T..’nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili, dava dışı arsa sahibi B. M. ile davalı-yüklenici kooperatif arasında 09.02.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, arsa sahibi B.M. hissesine isabet eden ortaklık payını E. A., onun da müvekkiline sattığını, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/627-2008/613 esas-karar sayılı dosyasında müvekkilinin üyeliğine karar verildiğini, böylece, müvekkilinin arsa sahibinin halefi olduğunu, sözleşme uyarınca dairelerin “oturmaya müsait halde” arsa sahibine devredileceğinin kararlaştırıldığını, arsa sahibi olmayan kooperatif üyelerine daireleri teslim edildiği halde sözleşme ile tahsis edilen I blok 10 numara, H blok 5 numaralı dairelerin müvekkiline teslim edilmediğini, dairelerde eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu, 18.06.2009 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşme ile tahsis edilen dairelerin müvekkili adına tesciline, eksik ve ayıplı işler bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL, kira tazminatı olarak 500,00 TL’nin avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 19.01.2011 havale tarihli ıslah dilekçesi ile eksik, ayıplı imalat dolayısıyla talebini şimdilik 32.095,00 TL’ye yükseltmiş, 23.06.2011 tarihli celsede tescil talebini atiye terk etmiştir.
Asıl davada davalı kooperatif vekili, arsa sahipleri adına dava dışı B. M. ile müvekkili arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin eki olan 09.02.2001 tarihli sözleşme uyarınca genel kurulda alınan kararların arsa sahibi üyelere de aynen uygulanacağının kararlaştırıldığını, arsa sahibi üyelerin ve normal üyelerin daireleri eksik imalatla teslim aldıklarını, davacı gibi bir kısım arsa sahibi üyenin kendi paylarına düşen ödemeleri yapmadıklarından tapu devrinin yapılmadığını, genel kurul kararlarına göre arsa sahibi üyeler, ödemelerini yaptıktan ve kooperatifi ibra ettikten sonra konutlarının teslim edileceğini, davacı konutunun 29.08.2005 tarihinde halefine teslim edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı kooperatif vekili, 09.02.2001 tarihli ek sözleşme ile kooperatif üyelerinin sıfatı ne olursa olsun, aidat, ortak gidere katılımının zorunlu kılındığını, kooperatif genel kurulunda bu konuda karar alındığını ve karara itiraz edilmediğini, genel kurulda belirlenen ödemelerin tahsili için davalı hakkında başlatılan takibe davalı tarafından
haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin arsa sahibinin halefi olduğunu, sözleşmeye göre konutların oturmaya uygun halde teslim edileceğini, resmi şekilde yapılmayan ek sözleşmenin geçersiz olduğunu, ayrıca tüm maliklerce imzalanmadığını, uyuşmazlığın kooperatif hukuku ile çözümlenemeyeceğini, müvekkilinin peşin ödemeli ortak değil arsa sahibi olduğunu, kooperatif genel kurul kararlarının sözleşmeyi bertaraf edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davada, arsa sahiplerinin, tapu devri ile edimlerini yerine getirdiklerini, kooperatif genel kurullarında alınan kararların arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği arsa sahiplerini bağlamayacağı, 09.02.2001 tarihli sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmemesi, arsa sahiplerinden A. E. M.imzasını taşımaması, kooperatif adına sadece başkan tarafından imzalanmış olması nedeniyle arsa sahibinin halefi olan davacıyı bağlamayacağı, sözleşmede kira tazminatına ilişkin hüküm bulunmadığı, tescil talebinin atiye terk edildiği, davacı-karşılık davalının genel giderlere ve alt yapı harcamalarına katılma yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada, tescil talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 32.095,00 TL’nin 09.07.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, kira bedeli talebi ile birleşen davanın ve kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekili her iki dava açısından temyiz etmiştir.
1) Mahkemece, asıl dava davacının arsa sahibinin halefi olduğu iddiasına dayalı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik imalat alacağı, birleşen dava ise kooperatif üyeliğine bağlı parasal yükümlülüklerden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Her iki davanın yargılama usulleri farklı olup, basit yargılama usulü Kanunun sınırlı olarak saydığı hallerde uygulanır. Bu yargılama usulüne tabi yargılama ve işlerde kanun yargılamanın daha basit ve çabuk yürütülmesini amaçlamıştır. Kooperatifler hukukundan kaynaklanan birleşen dava Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olup, asıl dava ise genel usul kurallarına göre yazılı yargılama usulüne tabidir.
Bu itibarla; yargılama usulleri farklı olan davaların birlikte görülmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davaların tefrik edilerek, ayrı ayrı sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı-birleşen davada davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.