Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/373 E. 2013/1332 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/373
KARAR NO : 2013/1332
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin … …. … Müdürlüğü’nün 2010/8508 sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, davalının ise bu dosyada düzenlenen sıra cetvelinde ilk sırada yer aldığını ve sıra cetveline göre satıştan dosyaya yatan ….552,38 TL’nin davalı idareye ödenmesine, kalan ….745,… TL’nin ise müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, oysa davalı idarenin takip borçlusundan alacağı bulunmadığını, davalı idarenin borçlunun iki taşınmazı üzerine ….04.2009 tarihinde haciz koyduğunu, hacze konu alacağın 2009 yılına ait gelir vergisi ve gecikme zammından kaynaklandığını, borcun vadesinin ise 31.07.2010 tarihli olduğu, oysa haczin Nisan 2009 tarihinde konulduğunu, bundan anlaşıldığı üzere davalı idarenin borçlunun daha önceki borçlarına karşı koyduğu haczi, borcun ödenmesine rağmen kaldırmadığını ve ödeme sebebi ile borç sona erdiği halde haczi kaldırmayan vergi dairesinin daha sonra vadesi gelmiş olan borcu aynı haciz üzerinden devam ettirmeyi amaçladığını, ayrıca ….04.2009 tarihli hacizde vergi dairesi alacağının ….607,37 TL olduğunu, şayet borç ödenmemiş ve alacağın tamamından dolayı haciz devam ediyor olsa idi işlemiş faizle birlikte borcun daha yüksek miktara ulaşmasının gerektiğini, oysa vergi dairesinden gelen 07.03.2011 tarihli cevabi yazıda borcun daha düşük miktarda olduğunun bildirildiğini, bu nedenle borcun ödenmiş olduğunun kabulünün gerektiğini, ayrıca 6183 sayılı Kanun’un 102 ve 103. maddeleri uyarınca, vergi dairesi alacağının zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin haciz tarihinin vergi dairesinin 31.07.2010 tarihli alacağından önce olduğunu, ayrıca borçlunun 04.05.2010 tarihinde vefat ettiğini ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir.
Davalı … vekili, borçlunun taşınmazı üzerine ….04.2009 tarihli yazı ile haciz konulmasının istendiğini ve ilgili tapu sicil müdürlüğünce ….04.2009 tarihinde ….607,37 TL vergi borcu için haciz konulduğunu, borçlunun 2009 yılına ait 03.03.2011 tarihi itibariyle ….521,66 TL borcu olmasından dolayı aynı tarihli yazı ile haczin yenilenmesinin istendiğini ve 03.03.2011 tarihinde haczin tatbik edildiğini, 6183 sayılı Kanun’un …. maddesi uyarınca amme alacaklarının garameten paylaşımla tahsilinin amaçlandığını, müvekkilinin alacağının garanti altına alınması amacıyla taahhuk etmiş borcu karşılık haciz işleminin uygulandığını, müvekkilinin ….04.2009 tarihli haczinin davacının haczinden önce olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davalı idarenin kamu alacağına ilişkin hacizlerinin ….09.1996 ve ….04.2009 tarihli olduğu, tapu kaydındaki vergi dairesi haczinin ….04.2009 tarihli olması nedeniyle bu tarihi davacının haciz tarihinden önce olduğu, satışa konu taşınmazın satış tarihi olan 04.03.2011 tarihi itibariyle 31.07.2010 vadeli, ….442,… TL miktarlı vergi borcu ve gecikme zammı borcu bulunduğu, bunun dışında bir başka borcun bulunmadığı, bu durum karşısında haciz tarihi itibariyle borçlunun vergi dairesine vergi borcu olmadığı, satış tarihinden bir gün önce 03.03.2011 tarihinde tapu kaydına haciz uygulandığı, bu borcun vadesinin 31.07.2010 olduğu, davacının haczinin ise daha sonraki tarihte yapıldığı, vergi dairesinin haczinin davacının haczinden ancak satış tarihinden önce uygulanması nedeniyle satış bedelinin taraflar arasında garameten paylaştırılması gerektiği nedeniyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kural olarak, vergi alacakları için konulan hacizler haciz tarihindeki alacak ile bunlara işleyecek faizlerin tatminini sağlar. Sonradan doğan bir vergi alacağının önceki tarihli hacizle karşılanması mümkün değildir.
Hal böyle olunca, somut uyuşmazlık yönünden mahkemece bilirkişi vasıtasıyla ilgili vergi dairesi kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davalı idarenin ….09.1996 haciz tarihi itibariyle alacağının kaynağı ve bunun satış tarihine kadar geçen sürede ödenip ödenmediği, alacağın 6183 sayılı Kanun’un 102 ve 103. maddeleri uyarınca zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, zamanaşımına uğramamışsa satış tarihine kadar işleyecek faizle toplam tutarının belirlenmesi, yine aynı şekilde ….04.2009 tarihinde uygulanan haczin ilişkili olduğu alacağın yukarıdaki ilkeler çerçevesinde tutarının ve varsa ödemelerin tenkisi ile hesaplanacak kamu alacağının belirlenmesi gerekirken, mahkemece eksik incelemeye dayalı ve yukarıda açıklanan hususlar incelenmeden alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcının istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.