Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/371 E. 2013/1259 K. 04.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/371
KARAR NO : 2013/1259
KARAR TARİHİ : 04.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının aidat ve genel kurulda karar altına alınmış gecikme faizi borçlarının tahsili için aleyhine girişilen … takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptaline ve … inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatifin ferdi mülkiyete geçerek amacına ulaştığını, müvekkiline tahsis edilen dairenin tapusunu ve üyelik haklarını dava dışı … isimli kişiye devrettiğini, davacının aynı daire için hem müvekkilini hem de o kişiyi üye gösterip, ikisinin de üyelikten ihracına karar verildiğini, aynı daireye ilişkin iki üyeliğin bulunmasının mümkün olmaması nedeniyle talebe konu alacaklardan dolayı sorumluluğun müvekkiline ait olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının üyelikten ihraç kararının kesinleştiği dönem itibariyle mevcut ….125,00 TL aidat ve ….011,… TL gecikme faizi borçlarından sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının vaki itirazının ….136,… TL asıl alacak üzerinden iptaline, … inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, aidat ve gecikme cezası borcunun tahsili için davalı aleyhine girişilen … takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılmış olan araştırma sağlıklı bir hükme varmak için yeterli görülmemiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, davalının kooperatiften tahsis edilen dairesini 05.07.2005 tarihinde dava dışı Murat İbrahim’e tapuda satış yoluyla devrettiği sabittir.
Mahkemece, kooperatif anasözleşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesapları celp edilmek suretiyle incelenerek, tarafların iddia, savunma ve itirazlarını da karşılayacak şekilde ve önceki rapordaki tespitler de tartışılmak suretiyle mevcut bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, davalının taşınmazını üçüncü kişiye yapmış olduğu satış işlemiyle birlikte üyeliğini de devredip devretmediği, devretmişse devir tarihinden sonra üçüncü kişinin üyeliği ile ilgili kooperatif tarafından bir karar alınmış olup olmadığı, böyle bir karar alınmamış olsa dahi üçüncü kişinin genel kurullara davet edilip edilmediği, hazirun cetvellerinde yer alıp almadığı, aidat ödemesi konusunda kendisine ihtarname gönderilip gönderilmediği, ödediği aidat bulunup bulunmadığı hususları üzerinde durulmak suretiyle bu kişinin zımnen dahi olsa üyeliğe kabul …/…
edilip edilmediği araştırılarak, üyeliğe kabul edilmiş ise ödenmeyen dönem alacakları için davalının davalı sıfatının bulunmayacağı gözetilerek, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmelidir.
Kabule göre de, takipteki asıl alacak miktarının ….000,00 TL olmasına, hüküm altına alınan ….136,… TL’nin ….125,00 TL’sinin aidat ve ….011,… TL’sinin de gecikme faizi olduğunun belirtilmesine rağmen 818 sayılı BK’nun 104/son ( 6098 sayılı TBK’nun 121/ son) maddesine aykırı olarak faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, … takibinde aidat borcu yanında genel kurullarda alınan kararlar gereği işlemiş ve işleyecek faiz talep edilmiştir. Kooperatif genel kurullarında gecikme halinde alınması kararlaştırılan faiz temerrüt faizi niteliğindedir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 120/…. maddesine göre sözleşme ile kararlaştırılan yıllık temerrüt faiz oranı …. fıkrada belirlenen yıllık faiz oranının % 100 fazlasını aşamayacağı ve 6100 sayılı Kanun’un …. maddesine göre, TBK’nun temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı öngörülmüştür. Yapılacak bilirkişi incelemesinde bu husus da gözetilmelidir.
Yukarıda anlatılan sebeplerle, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.