Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/3702 E. 2014/466 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3702
KARAR NO : 2014/466
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2012
NUMARASI : 2011/60-2012/120

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 23.01.2013 gün ve 2012/5865 Esas, 2013/310 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften kur’a sonucunda 1862 numaralı dükkan sahibi olduğunu, tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen proje revizyonu gerekçe gösterilerek kendisine 1872 numaralı dükkanın verileceğini öğrendiğini, revizyon olmadığını ancak yine de kur’adan isabet eden dükkanın verilmediğini, 1862 no’lu yerin kooperatifçe kullanıldığını, kiraya verildiğini, diğer tüm üyelerin dükkanlarını almış olduklarını ve kat irtifakının kurulduğunu ileri sürerek, 1862 no’lu dükkana vaki el atmanın önlenmesini, geriye doğru 5 yıllık tazminat bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsilini ve dükkanın davacıya ait olduğunun tespiti, tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, olmadığı takdirde dükkan bedelinin tüm masrafları ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında, 1862 no’lu dükkanın başkalarına satılmış olması nedeniyle davayı tazminat davası olarak ıslah ettiklerini, 288.000,00 TL dükkan bedeli ve geriye doğru 5 yıllık 58.800,00 TL tazminat ile davalının, şerefiye ve emlak bedelinin tahsili için davacı hakkında başlattığı takipler kapsamında borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya isabet eden A blok 1862 numaralı dükkanın, proje revizyonu sırasında hiç bir değişime uğramadan A blok 1762 numarasını aldığını, davacının bahsettiği gibi 1862 numaralı 64 m² bir dükkan bulunmadığını, üçüncü kişiye tahsis gibi bir durumun da olmadığını, proje değişikliğinin davacıya bildirildiğini, numara değişiminin davacı aleyhine bir durum yaratmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya kur’adan tahsis edilen dükkan ile halihazırda verilen dükkan arasında %5 oranında şerefiye farkı bulunduğu, sonradan tahsis edilen yerin, koridor iç kısımda bulunduğu, 1862 no’lu 64 m²’lik yerin bölünerek iki dükkan halini aldığı, davacıdan icra takibi yoluyla istenen şerefiye bedelinin 1862 no’lu dükkana ait olduğu, davacıya kur’a yoluyla çıkan yerin değiştirilmesinin mevzuata aykırı olduğu, kur’ada çıkan 1862 no’lu yerin 288.000,00 TL, 1872 no’lu yerin ise 256.000,00 TL olduğu ve teslimi gereken yerin üç yıllık kira bedelinin 58.800,00 TL olduğu, davacının aidat borcunun olmadığı fakat 12.199,72 TL şerefiye borcunun bulunduğu, davacının, kendisine verilen daireyi kabul zorunluluğunun bulunmadığı, 1862 no’lu dairenin bedelini almaya hak kazanacağı ve bu dairenin tahsisi halinde ise şerefiye borcunu ödemek zorunda olduğundan bu miktarın mahsubunun gerektiği, davacıya başka dükkan tahsisi yapılması, kooperatifin 1862 no’lu yerden yarar sağladığının sabit olmaması nedeniyle ecrimisil koşullarının oluşmadığı, davacının davasını tazminat davası olarak ıslah etmesi, davalının takibine esas olan şerefiye borcunun bulunduğunun tespiti ile dükkan bedelinden bu miktarın mahsubu yapıldığı için menfi tespit talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, tazminat davasının kısmen kabulü ile verilmeyen dükkan bedeli olarak 275.800,28 TL’nin tahsiline dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 2012/5865 Esas, 2013/310 Karar sayılı ve 23.01.2013 tarihli ilamıyla, davacıya verilmek istenen dükkan ile kur’ada isabet eden dükkanın aynı olmadığı, davacıya kur’a yoluyla isabet eden 1862 numaralı dükkanın verilmemesi sonucunda davacının tazminat isteme hakkının bulunduğu hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, objektif kriterlere göre, davacıya isabet eden 1862 numaralı dükkanın değeri ile dükkanın teslim edilmemesi nedeniyle istenen tazminatın, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan 22.08.2007 teslim tarihinden dava tarihine kadar hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve her ne kadar bozma ilamında 22.08.2007’nin teslim tarihi olarak belirtilmişse de özellikle karar düzeltme isteminde bulunanın sıfatına, davacının 1862 no’lu dükkanla ilgili yatırması gereken borçlarıyla ilgili olarak temerrüde düşmüş olmasına, ne var ki kooperatif yönetim kurulunun 22.08.2007’deki tek yanlı kararı ile 1862 no’lu dükkanla ilgili tahsisi değiştirerek 1872 no’lu dükkanı davacıya tahsis ettiğinin anlaşılmasına ve davacının bu kararı da kabul etmediğinden davalı kooperatifin 22.08.2007 tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olmasına göre, HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.