Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/369 E. 2013/949 K. 20.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/369
KARAR NO : 2013/949
KARAR TARİHİ : 20.02.2013

MAHKEMESİ :… Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, müflis … Gayrimenkül A.Ş. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattıklarını, ipotek limiti olan ….000.000.00 USD’ nın iflas tarihi itibariyle karşılığı ….205.200,00 TL’nin İİK’nın 196. Maddesi uyarınca iflas tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte masaya rüçhanlı alacak olarak bakiye kısmın da adi alacak olarak kayıt kabulüne karar verilmesini istediklerini, ancak ipotek teminatının reddildiğini, bu işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 07…..2012 tarihli sıra cetveline itirazlarının kabulü ile iflas idaresinin alacağın rüçhanlı olduğuna dair yapılan itirazın reddine dair kararının iptaline, ipoteğin işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte rüçhanlı alacak olarak masaya kaydına ve sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline ve alacağın varlığına ilişkin itirazın iflasa karar verilen ticaret mahkemesine yapılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Şikayet, iflas idaresinin sıra cetvelini düzenlerken İİK’nın 233. maddesi hükmüne aykırı olan işleminin iptaline ilişkindir. Mahkemece, şikayetin alacağın esasına ilişkin olduğu belirtilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İİK’nın 233. maddesine göre sıra cetvelinde, kabul edilmeyen alacaklar red sebepleri ile birlikte gösterilirir. Ancak, iflas idaresi ipotekle temin edilmiş alacakları, bunları doğuran sebep veya ipotek limiti bakımından reddetmeyip, kabul etmediğini ikinci alacaklılar toplantısına bildirir.
İİK’nın 235/…. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür. Şikayetçi sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yöneltilerek İİK’nın 235/son maddeleri uyarınca … mahkemesinde ileri sürmelidir.
İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak … mahkemesinde değil, İİK’nın 235/…. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir.
Somut olayda, şikayetçi iflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik bir şikayette bulunmayıp, iflas idaresinin 233. maddesi hükmüne aykırı işleminin iptalini talep ettiğinden ve alacağın esası ile ilgili bir ihtilaf bulunmamakla, görevli mahkemenin … Mahkemesi olduğu hususu gözden kaçırılarak, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş olup, işlemin İİK’nın 233. madde hükmüne uygun olup olmadığı yönünden uyuşmazlığın esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa’nın 90’ncı maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin …’ncı, 1982 Anayasası’nın 36’ncı maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’un 73’ncü maddesi ” Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez.” hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK’nın …’ nci maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği belirtilmiştir.
İİK’nın …/…. maddesinde ” Aksine hüküm bulunmayan hallerde … mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan … dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Mahkemece, duruşma açılıp, şikayet olunana şikayet dilekçesi tebliğ edilip, ilgili tüm … dosyaları celbedilip, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden yazılı şekilde karar verilmesinde de isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.