Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/3474 E. 2013/6021 K. 03.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3474
KARAR NO : 2013/6021
KARAR TARİHİ : 03.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ….02.2013 gün ve 2013/80 Esas, 2013/766 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin kurucu ortağı olduğunu, davalının müvekkilini yasa ve anasözleşmeye aykırı olarak 1990 yılında üyelikten ihraç etmesine rağmen, kararın ……..2010 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürerek, anılan ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, müvekkili hakkında verilen ihraç kararının iptali için açılan dava devam ederken davalı kooperatifin ….03.2011 tarihli kararı ile müvekkili hakkında yeni bir ihraç kararı verdiğini ileri sürerek, bu kararın da iptalini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacının ortaklık şartlarını taşımadığını, ortaklık gereklerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; davacının aracını 1990 yılında sattıktan sonra genel kurullara katılmadığı, ortaklığın yükümlülüklerini yerine getirmeyip, kooperatifle bağlantısını kestiği, 2007 yılında üyelikten ihraç edildiğini öğrenmesine rağmen, 2010 yılına kadar beklemesine rağmen ortaklığın devam ettiğinin TMK’nın …. maddesi uyarınca kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, asıl davadaki ihraç kararı iptali isteminin reddine karar verilmesi nedeniyle ikinci ihraç kararının yok hükmünde olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları incelenmek suretiyle Dairemizin ….02.2013 gün 2013/80 Esas 2013/766 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Her ne kadar mahkemece verilen ….09.2012 gün 2012/467 Esas 2012/532 Karar sayılı hüküm asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilince süresi içinde katılım yoluyla temyiz edilmiş ise de, asıl ve birleşen davada davalının temyiz dilekçesi sehven Dairemizin ilgili bozma ilamında incelenmediğinden karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilerek, Dairemizin ….02.2013 gün 2013/80 Esas 2013/766 Karar sayılı ilamının kaldırılarak işin esasına geçilmesi gerekmiştir.
…- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
…- Asıl ve birleşen dava, çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı ortak ……..1990 tarih … sayılı yönetim kurulu kararıyla kooperatif ortaklığından çıkarılmış olup, anılan karar ……..2010 tarihli yönetim kurulu kararıyla ……..2010 tarihinde ortağa tebliğ edilmiştir. Davacı ortağın, çıkarma kararına karşı açtığı iptal davası sürerken, bu kez yönetim kurulunun ….03.2010 tarihli kararıyla yeniden ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, ilk çıkarma kararının iptali için uzun süre sessiz kaldıktan sonra açılan davada 4721 sayılı TMK’nın …. maddesine aykırılık nedeniyle ret kararı verilmiş ise de, varılan sonuç yanlıştır. İhraç kararlarına karşı dava açma süresi tebliğle başlar. İlk ihraç kararının ……..2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve süresi içinde dava açıldığı sabit olmasına rağmen yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
…-Ayrıca mahkemece, her iki dava birleştirilerek birlikte görülmüş ise de, ilk ihraç kararına ilişkin hüküm kesinleşmeden sonraki ihraç kararına ilişkin davanın esasına girilemez. İkinci dava birinci davayı beklemelidir. Zira ilk ihraç kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleşmesi halinde, ihraç kararı verildiği gün itibariyle hüküm ifade edeceğinden, ikinci ihraç kararının verildiği tarihte bir ortaklık söz konusu olmayacağından, böyle bir kişinin ihracı da esasen mümkün olmayacak ve ikinci davanın aktif husumet yokluğu yönünden reddi gerekecek, o davanın kabul ile sonuçlanması ve kesinleşmesi halinde, bu dava için davacının aktif dava ehliyetinin varlığı söz konusu olacağından, yargılamaya devam edilerek bu dava konusu ihraç kararının yasaya uygun olup olmadığı incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinden birleşen davanın konusu olan ihraç kararının yok hükmünde olduğunun kabulü de doğru görülmemiştir.
…-Asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda belirtilen bozma gerekçelerine göre, şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) ve (…) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile Dairemizin ….02.2013 gün 2013/80 Esas 2013/766 Karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (…) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, 03…..2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.