Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/34 E. 2013/494 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/34
KARAR NO : 2013/494
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkil kooperatifin üyesi olan davalı hakkında, ödenmeyen aidat borcunun tahsili için … …. … Müdürlüğü’nün 2010/2189 sayılı takip dosyası ile … takibi başlatıldığını, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ve borcun ödenmediğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 … inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kooperatifte yeri olmadığını ve davalı sıfatı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ….07.2005 tarihinde kooperatif hisse devrinin yapıldığı, davalının kooperatife ortaklık kaydı için müracaat ettiği, davalının ortaklığıyla ilgili yönetim kurulu kararı bulunmadığı ancak genel kurullara çağrıldığı, 2007 ve 2010 yıllarında yapılan genel kurullara katıldığı, kooperatif banka hesabına aidat ödemesi yaptığı, ortaklığın fiilen benimsendiği buna göre aidat borcundan ve gecikme cezasından sorumlu olduğu, takip talebine konu dönem yönünden davalının ödemesinin bulunmadığı gerekçesiyle, ….200,00 TL asıl alacak ve ….654,00 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren aylık %… faiz yürütülmesine ve asıl alacağın %40’ı üzerinden hesaplanan … inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
…-Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan … takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK’nın …/…. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan Kanun’un …. maddesinde sulh hukuk mahkemesinde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işlere de Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bakılacağı öngörülmüştür. Buna göre, bir davanın sulh hukuk mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir.
Somut olayda ise, davalı vekili, davacının iddialarına karşı, salt ödeme ve benzeri nedenlere dayanarak borçlu olunmadığını değil, müvekkillinin bağımsız bölüm satınaldığını, üyelik başvusunun kabul edilmediğini, borçlardan eski ortağın sorumlu olduğunu
savunduğundan, çekişmeli hale gelen ve ön sorun olarak çözümlenmesi gereken davalının üye olup olmadığı hususunu da içeren uyuşmazlık, salt malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, görev hususunun parasal değerlere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece öncelikle, davalının üyeliğe ilişkin itirazları üzerinde durulmuş ve üye olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Üyeliğin tartışmaya açılarak, bu nedenle aidat borcu bulunmadığının savunulmuş olmasına ve bu tür davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmamasına göre eldeki dava salt değerine göre sulh hukuk mahkemesinde görülemez. Bu durumda, davayı yürütme görevinin asıl görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
…-Kabule göre de;
Kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammı temerrüt faizi niteliğindedir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/… maddesine göre, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, birinci fıkrada belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. 6101 sayılı Kanun’un …. maddesine göre TBK’nın temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. Bu yön gözetilmeksizin, davacı kooperatif genel kurullarında kabul edilen faiz oranlarına göre hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
…-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (…) ve (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.