Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/339 E. 2013/1630 K. 18.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/339
KARAR NO : 2013/1630
KARAR TARİHİ : 18.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak, kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın süreden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vasisi temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, murislerinin müflis.. …’nda döviz hesapları bulunduğunu, anılan bankaya BDDK tarafından el konulduğunu, mevduat sahiplerinin paralarının beş yıl içinde anaparaya faiz uygulanmadan ya da düşük faiz uygulanmak suretiyle ödenmesinin kararlaştırıldığını, muris…t’un mevduatının TL karşılığının 03.07.2003 tarihi itibariyle 80.759,10TL olduğunu, 09.09.2003 tarihli ihtarla paraların ödenmesinin istendiğini, ancak düşük faiz üzerinden ödeme yapıldığını, toplamda 360.000,00 TL zararın doğduğunu ve bunun masaya kaydına ilişkin taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik ….300,00TL’nin ödeme gününe kadar işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve iflâs masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, murisin İİK’nun 223.maddesi uyarınca tebligat masraflarını depo etmediğini, davanın süresinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alacağın iflâs masasına kaydı yönündeki istemin reddedildiği, sıra cetvelinin ……..2008 ve ……..2008 tarihli gazetelerde ilan edildiği, iflâs masasına veya müflis şirket banka hesabına tebligat için gider yatırılmadığı, bu nedenle davanın İİK’nun 235. maddesine göre … günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği halde bu süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vasisi temyiz etmiştir.
…-Dava, iflâs sıra cetveline itiraza ilişkindir.
İİK’nun 235.maddesine göre, sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilânından itibaren on beş gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. 223.madde hükmüne göre kararların tebliği için avans yatırılmışsa … günlük dava açma süresi kararın tebliği tarihinden başlar. Davacı murisi … 02.01.2008 tarihli dilekçe ile 360.000,00TL’nin masaya kaydı için istemde bulunmuş ve ….01.2008 tarihinde yazı ve tebligat masrafları için 58,00 TL avans yatırmıştır. Nitekim, davacıya 01.03.2011 tarihinde tebligat yapılmış olup dava açma süresinin de bu tarihten sonra başlayacağı açıktır. Somut olayda, 04.03.2011 tarihinde dava açılmış olmakla yasal süreye uyulduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle iken, avansın yatırıldığı hesabın harç hesabı olmasından bahisle dava açma süresinin ilan tarihinden başlatılarak davanın süreden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 559. maddesi “Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.” Aynı Yasa’nın 640. maddesine göre de “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.” Açıklanan yasa hükümleri karşısında, bu davanın mirasçıların tamamı tarafından açılması gerekmektedir. Zira, miras bırakanın ölümü ile mirasçılar terekeye külli halef olmuşlar, terekeye dahil tüm mallar üzerinde elbirliği halinde hak sahipliği doğmuştur. Buna göre mahkemece, dosyaya sunulan veraset ilamına göre davacıdan başka mirasçıların da bulunduğu gözetilerek diğer mirasçıların davaya onaylarının alınması, bunun mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması için süre verilmesi ve tayin edilecek temsilci marifetiyle davanın yürütülmesinin sağlanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da bozma nedeni yapılmıştır.
…-Bozma nedenine göre, davacı vasisinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.