Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/2117 E. 2013/5323 K. 12.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2117
KARAR NO : 2013/5323
KARAR TARİHİ : 12.09.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ……..2012 gün ve 4120 Esas, 6853 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar ve birleşen davada davalılar vekilince tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılardan … arasında ….07.1996 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca dava konusu taşınmaz üzerinde yapılacak binada zemin kattaki dükkan ile …. ve …. katlardaki dairelerin müvekkillerine bırakılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca müvekkillerinin taşınmazın 80/134 hissesini devrettiklerini ve yüklenici davalının kendisine devredilen bu hisseleri asıl ve birleşen davalardaki diğer davalılara sattığını, davalı …’un yüklenicinin eşi olduğunu, ancak yüklenicinin kendisine düşen edimi yerine getirmediğini, inşaatı tamamlamadığı ve müvekkillerine verilmesi gereken bağımsız bölümleri teslim etmediğini, yükleniciye verilen vekaletnamenin noter ihtarı ile iptal edildiğini ileri sürerek, asıl ve birleşen davalarda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkileri adına tesciline, birleşen davada kaçak yapının kal’ine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ….03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile kaçak ve ruhsatsız binanın yıkılmasını istemiştir.
Asıl davada davalılar …, … ve … vekili, müvekkillerinin, yüklenici …’dan bağımsız bölümleri satın aldıklarını, davalılardan ….’in davacılardan ….01.2000 tarihli harici satım sözleşmesi ile dükkan satın alarak, davalılardan …’den satın aldığı daireye kattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalılar … ve …, davanın reddini istemişlerdir.
Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediği, imara aykırılığın tadilat projesiyle giderilmesinin mümkün olmadığı, davacılar vekilinin ıslah dilekçesini harçlandırmadığı için inşaatın kaldırılmasına ilişkin taleplerinin asıl davada kabulünün mümkün olmadığı, ancak birleştirilen davada bu talepte bulundukları ve harcının da yatırıldığı için bu davada taleplerin kabulünün gerektiği belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulü ile ….07.1996 tarihli sözleşmenin feshine, davalılar …, …, … ve … adına olan taşınmaz hisselerinin iptali ile davacılar adına …/… hisse oranında tesciline, binanın kaldırılması talebinin reddine, birleşen davanın ise kabulü ile davalılar murisi olan … adına olan hissenin iptali ile davacılar adına
…/… hisse oranında tesciline, kaçak binanın kaldırılmasına dair verilen karar, asıl davanın davalıları …, … ve … ile birleştirilen davanın davalıları vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin ……..2012 tarih ve 4120 E., 6853 K sayılı ilamıyla, asıl davada davalılar … ve… vekili ile birleşen davanın davalıları vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek, asıl davada davalılardan … bakımından “adı geçen davalıya yüklenici … tarafından davacı arsa sahiplerine vekaleten ….01.1997 tarihinde dava konusu taşınmazın 40/268 hissesinin satışı yapıldığı görünüyor ise de, davacı arsa sahipleri ile adı geçen davalı arasında düzenlenen ….01.2000 tarihli “senettir” başlıklı yazılı belgede ….000.000.000 TL karşılığında gayrimenkul satımı yapıldığı ve bedelin de satıcı arsa sahipleri tarafından alındığı anlaşıldığından davalı … yönünden davanın reddi” gerektiği belirtilerek asıl davaya ilişkin karar esastan, taşınmazın kal’ine karar verilen birleştirilen davada ise, sözleşmenin tarafı olan yüklenici ile tüm pay sahiplerinin haklarının etkileneceği gözetilerek, yüklenici ve tüm pay sahiplerinin bu davada davalı olarak bulunmalarının gerektiği belirtilerek birleşen davaya ilişkin karar usulden bozulmuştur.
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili ile birleşen davada davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
…-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip … ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, birleşen davada davalılar vekilinin ve birleşen davada davacılar vekilinin tüm, asıl davada davacılar vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
…-Asıl davada davalı …’nin tapudaki 40/268 arsa payının bir kısmının ….01.2000 tarihinde davacı arsa sahipleri tarafından satılmış olduğu, kalanının davalılardan yüklenici …’un sözleşme kapsamında arsa sahiplerinden aldığı vekaletname ile davalı Sabahat Darendeli’ye ….01.1997 tarihinde devredildiği uyuşmazlık dışıdır.
Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde, …. payının tamının arsa sahipleri tarafından devredildiği sehven kabul edildiğinden, asıl davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin ……..2012 tarih ve 2012/4120 E, 6853 K sayılı bozma ilamının …. bendinin …. satırında yer alan “davalı Sabahat Darendeli yönünden davanın reddi gerekirken, kabulü doğru olmadığı” kelime grubu çıkartılarak yerine, “ ….01.2000 tarihli senetle arsa sahipleri tarafından devredilen dükkana isabet eden arsa payının tespiti ile bu arsa payı kadar …yönünden davanın reddi gerekirken, kabulü doğru olmadığı” kelime grubunun konulması suretiyle, kararın değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalılar vekilinin ve birleşen davada davacılar vekilinin tüm, asıl davada davacılar vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davacılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının değişik gerekçe ile asıl davada davacılar yararına BOZULMASINA, birleşen davada davalılar ve birleşen davada davacılardan alınması gereken karar düzeltme harçları peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 219,00’er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, ….09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.