Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/1608 E. 2013/2297 K. 10.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1608
KARAR NO : 2013/2297
KARAR TARİHİ : 10.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, müvekkiline 180 m² arsa getirmesi halinde 120 m² daire verileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin arsasının ise 105 m² olması sebebiyle o tarihte kooperatif başkanı olan diğer davalının, 75 m² arsası bulunduğunu ve müvekkiline satabileceğini beyan etmesi üzerine müvekkili ile davalı … arasında arsa satışına ilişkin sözleşme imzaladığını, arsa bedelinin davalı …’a ödendiğini ve yapılan sözleşmenin davalı kooperatif tarafından da kabul edilerek müvekkilinin üye dosyasına işlendiğini, ancak davalı kooperatifin müvekkilinden tekrar 75 m² arsa getirmesini ya da arsa bedeli olarak ….000,00 TL ödenmesini talep ettiğini, taşınmaz satışına ilişkin harici satışların geçersiz olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ödemiş olduğu bedel olarak arsa bedelinin tespit ile şimdilik ….000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş; 06…..2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ….750,00 TL’ye arttırmıştır.
Davalı kooperatif vekili, taraflar arasında yapılan harici sözleşmede bahsedilen arsanın ya da paranın kooperatif kayıtlarına intikal etmediğini, diğer davalının 75 m² arsası olmadığı gibi, bu arsanın kooperatif bünyesine de geçirilmediğini, geçersiz olan sözleşme dolayısıyla verilen paranın iadesinin sözleşmenin tarafı olan diğer davalıdan istenebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davacıya 75 m² arsa sattığını, satılan arsanın kendi arsası olduğunu ve kendi adına sattığını, ancak arsa üzerinde tedbir olması nedeniyle davacıya devredemediğini ve bu arsa ile ilgili kooperatifte herhangi bir işlem yapmadığını, davalı kooperatifin ve kendisinin sorumluluğunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatif tarafından başlangıçta taraflar arasındaki sözleşme geçerliymiş gibi kabul yapıldığı ve böylece davalı … yönünden zimmet oluştuğu kabul edildiğinde, davalı kooperatifin zimmet nedeniyle gördüğü zararı diğer davalıdan rücu edebileceği nazara alındığında davalıların davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmelerinin sözkonusu olduğu, davacının satış bedelinin ne kadar olduğunu bilmediği, ancak denkleştirici adalet ilkesi gereğince iadesini istediği, davalı …’ın da satış yaptığını kabul etmesine rağmen satış bedelini söylemediği, bu nedenle satış bedelinin mahallinde keşif yapılarak belirlendiği ve hukuken geçersiz olan sözleşmenin haksız iktisap kuralları gereğince tasfiye edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ….750,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
Dava, geçersiz taşınmaz satış sözleşmesine dayalı olarak ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Devreden davalı … ile devralan davacı arasındaki adi yazılı sözleşmede, … tarafından kendisine ait arsasından 75 m²’sini davacıya devretmek istediği, parasının tamamını aldığı kabul edilmiştir. Bu sözleşmenin altında ayrıca yönetim kurulu başkanı … ile ikinci başkan ve muhasip üyenin kooperatif kaşesi altında imzalarının bulunması, kooperatifi bu işlemin tarafı yapmayacağından bu sözleşmenin kooperatif yönünden bağlayıcılığı yoktur. Ayrıca davalı … duruşmadaki beyanında, davacıya şahsına ait arsayı sattığını kabul etmiş, bilirkişi tarafından da kooperatif kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda, kooperatife herhangi bir arsa devrinin yapılmadığı veya arsa bedelinin ödenmediği tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, sözleşmenin tarafı olmayan davalı kooperatiften, sözleşmenin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceği düşünülerek davalı kooperatif yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.