Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/1437 E. 2013/2299 K. 10.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1437
KARAR NO : 2013/2299
KARAR TARİHİ : 10.04.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı borçlu şirketin … Kipa Kitle Paz. Tic. ve Gıda San. A.Ş.’deki hak ve alacaklarının paylaşımı için düzenlenen ….04.2011 tarihli sıra cetvelinde garameten pay ayrılan davalının alacağının, gerçek bir alacak olmadığını, yapılan borçlanma işleminin muvazaalı ve diğer alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek, müvekkilinin dosya alacağının yargılama giderleri de dahil, davalıya ayrılan garame payından ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır tanıdığı dava dışı borçlu şirketin yetkilisi ….’a 300.000,00 TL borç verdiğini ve karşılığında da dört adet bono düzenlendiğini, dava dışı borçlu şirketin de bonolara kefil olduğunu, muvazaalı bir durum olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı ile dava dışı borçlu arasındaki dava konusu borcun borçlu şirketin defterlerinde yer almadığı, bu hali ile davalı ile dava dışı borçlu şirket arasında yapılmış olan borçlandırma işleminin muvazaalı olabileceği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ….04.2011 tarihinde düzenlenen sıra cetvelindeki davalıya ayrılan garame payından davacı alacağının yargılama giderleri ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Bu tür davalarda amaç, davalı ile dava dışı borçlunun muvazaalı borç yaratmak suretiyle alacaklı durumundaki diğer kişilerden mal kaçırma işleminin, davacıya karşı ileri sürülememesini sağlamaktır. Bunun için borçlandırıcı işleminin daha önce yapılmış olup olmaması da önem taşır.
Somut olayda, davalının bonoya dayalı … takip tarihi ….01.2011 olup, davacı ise bu tarihten sonra keşide edilmiş ….02.2011 ve ….03.2011 tarihli çeklere dayalı olarak … takibi başlatmıştır. Davacının takibinin dayanağı olan çeklerin keşide tarihleri dikkate alındığında, davalının takibinin dayanağı olan bonoların davacının çeklerinden daha önce düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından, davalının alacağının davacının alacağından daha önce doğmuş olduğunun ve davacı yönünden muvazaa yaratmayacağının kabulü gerekir.
Ancak, davacı tarafça takibin dayanağı çeklerin, davalının takip tarihinden önce, davacı ile dava dışı borçlu arasında mevcut bir borç ilişkisine dayandığı iddia edildiğine göre, mahkemece davacının defter kayıt ve belgeleri incelenip, muvazaalı alacağın borcun
doğumundan sonra yaratılabileceği yönündeki karine de dikkate alınmak suretiyle davacının alacağının davalı alacağından önce doğup doğmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.