Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/1423 E. 2013/2041 K. 01.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1423
KARAR NO : 2013/2041
KARAR TARİHİ : 01.04.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleştirilen tapu iptali, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın davalı kooperatif ve … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden husumet nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı … ve … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada davacı, davalı kooperatife 07.08.2001 tarihinde üye olduğunu, üye olurken ….000,00 ABD doları ve ….000,00 TL ödeme yaptığını, kooperatife girerken imzaladıkları taahhütname gereğince, adına tahsis edilen A blok … nolu dairenin, hileli yollarla, üye olmayan birleşen davada davalı … isimli şahsa satıldığını, asıl davada davalılar …, … ve …’nın belirtilen dönemlerde yönetim kurulu üyeleri olduğunu ve oluşan zarardan kooperatif ile birlikte sorumlu olduklarını, davalı …’nun davalı …’dan taşınmazı bilerek satın aldığını ileri sürerek, adına tahsis edilmesi gereken dairenin tespiti ile tapuya tesciline, üye olmayan … adına kayıtlı olan A blok … nolu dairenin tapusunun iptaline, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik ….000,00 ABD doları ve ….000,00 TL zararın davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …, …, kooperatif ve … vekilleri ile davalı …, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin üyesi olan davacıya A blok … nolu dairenin tahsis edildiği, dairenin …’e tahsis edildiğine dair bir karar ve tahsis belgesi bulunmadığı, genel kurul kararlarında açıkça davacıya tapusunun verilmesinin kararlaştırıldığı, dava konusu taşınmaz, kooperatif adına kayıtlı iken ….01.2000 tarihinde kooperatif üyesi …’e tahsis edildiği, davacı adına tahsisli bir dairenin, kooperatifin diğer ortağı …’e tahsisinin geçerli olmayan yolsuz bir tescil olduğu, bu tahsis yapıldıktan sonra, söz konusu konutun,
…’na ….01.2002 tarihinde satıldığı,… tarafından …’e 05.02.2002 tarihinde geri satıldığı, kısa süreli bu satışların gerçek satış olmadığı, davacıya tahsisli dairenin, hak sahibi tarafından edinilmesinin önlenmesi için muvazaalı olarak yapılmış işlemler olduğu, kooperatif yönetiminden gelen yazıda … ve …’na daire ile ilgili bilgi verildiğinin açıkça belirtildiği, davalılar … ve …’nın kooperatif yönetim kurulu üyeleri oldukları, kooperatife karşı açılan davada yönetim kurulu üyelerine davanın yöneltilemeyeceği, davalı …’in arsa maliki olması nedeniyle ve kooperatifle bir ilgisi bulunmadığından, davalı …’e dava konusu daire ve olaylarla bir ilgisi bulunmadığından husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle asıl davada davalılar …, …, … ve …’e karşı açılmış davanın husumet nedeniyle reddine, davacının asıl davada davalı olan… Yaşam Kent Konut Yapı Kooperatifi ve … ile birleşen 2009/1014 Esas sayılı davada davalılar … ve …’na karşı açmış olduğu davanın kabulü ile, davaya konu … nolu bağımsız bölümün, davacı adına tahsisli olduğunun tespitine, davalı … adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalılar … ve … vekili, adı geçenler ve kooperatif adına temyiz etmiştir.
…) Davalı kooperatife yönelik temyizi istemi yönünden;
Hükmü davalı kooperatif adına temyiz eden Av. …’in karar tarihinden önce 02.06.2006 tarihinde kooperatif vekilliğinden azledildiği, gerekçeli kararın, davalı kooperatifin son tasfiye memurlarına tebliğ edildiği ve bu kişilerce hükmün temyiz edilmediği anlaşılmış olmasına göre, adı geçen davalılar vekilinin, davalı kooperatif lehine hükmü temyiz etme hakkı ve hukuki yararı bulunmadığından, temyiz isteminin, HUMK’nın 427/…. ve 432/…. maddeleri uyarınca reddi gerekmiştir.
…) Davalı …’a yönelik temyizi istemi yönünden;
Bu davalı hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedilmiş olup, davalının kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Davada haklı çıkmış taraf ancak hukuki yararı bulunmak şartıyla hükmü temyiz edebilir. Hükmü temyiz eden davalı …’ın hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla temyiz isteminin HUMK 427/…. ve 432/…. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
…) Davalı …’e yönelik temyizi itirazları yönünden;
Asıl davada davalı …’nın vekilinin karar başlığında gösterilmemiş olması, davalı …’nca tarafına verilmiş bir vekaletnameye rastlanmadığı halde Av. …’ın adı geçenin vekili olarak gösterilmesi ve (…) no’lu bentte belirtildiği gibi, davalı kooperatifin Av. …’i karar tarihinden önce 02.06.2006 tarihli azilnameyle vekillikten azlettiğinden adı geçen avukatın karar başlığında davalı kooperatif vekili olarak gösterilmesi, HMK’nın 304. maddesi gereğince mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, anılan davalıya yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kooperatife yönelik, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı …’a yönelik temyiz isteminin reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı …’e yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde …’a iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.