Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/1161 E. 2013/1984 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1161
KARAR NO : 2013/1984
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen üyeliğin tespiti davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı ve birleşen davada davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 1997 yılında davalı kooperatife üye olduğunu, 360,00 TL peşin para ödediğini, beş yıl düzenli aidat ödediğini, müvekkili ile kooperatif arasında bir sözleşme veya taahhütname bulunmadığını, davalı kooperatif yetkililerinin müvekkilini üye kabul etmediklerini ve kur’aya çağırmadıklarını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin 05.05.2002 tarihinde kooperatif üyesi ….’ten hissesini satın aldığını, kooperatifin …. sırada üyesi olduğunu, aidatlarını düzenli ödediğini, hisseyi satın aldıktan sonra bütün genel kurullara katıldığını, iki dönem denetçilik görevinde bulunduğunu, kur’a çekimi sırasında hissesinde hak iddiasında bulunan … tarafından ihtiyati tedbir konulduğunu öğrendiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatif üyelik kaydının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin …. sırasındaki üyelik ve hisse üzerinde niza olduğunu, kooperatifin nizalı hisseyi ayırdığını, yargılama sonunda edimini yerine getirmeye ve hak sahibine teslime hazır olduğunu beyan etmiştir.
Temlik alan …, davacılar … ve …’nun hisselerini satın aldığını, davaya temlik alan sıfatı ile devam ettiğini belirterek, üyeliğinin tespiti ile G Blok … no’lu taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen dava davacılarının taraf sıfatları kalmadığından asıl dava ve birleşen davanın reddine dair kararın, asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri tarafından temyizi üzerine … …. Hukuk Dairesince, bozma öncesi verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmemiş olması ve bozma ilamına uyulmuş olması nedeniyle asıl ve birleşen davaların davacılarının kooperatif üyesi oldukları konusunda davacılar yararına usuli bir kazanılmış hakkın sözkonusu olduğu, mahkemece HUMK’nın 186. maddesindeki usul kuralına göre işlem yapılmamış olmasının doğru olmadığı, asıl ve birleşen dava davacılarının davalı
kooperatifte bir hisse sahibi oldukları olgusu karşısında, devralan …f’un duruşmadaki beyanı gözönüne alınmak suretiyle ….04.2005 tarihli üyelik devir sözleşmesine göre davacı …’ nın da üyeliğinin devredilip devredilmediği değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, temlik alan …’ın … no’lu kooperatif hissedarı olduğunun tespiti ile kur’a sonucu bu hisseye tekabül eden G Blok … no’ lu dairenin temlik alan adına tesciline dair verilen karar, Daire’mizin ……..2011 tarih ve 1424 E, 1741 K sayılı ilamı ile, mahkemece, kısa kararda ” Davacılar … ve …vada aktif husumet ehliyeti kalmadığından bu davacıların husumet nedeniyle davasının reddine” karar verildiği halde, gerekçeli kararda davacılar … ve … ile ilgili bu hükme yer verilmediği, bu durum karşısında gerekçeli kararın, kısa karara uygun şekilde yazılmamış olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece, bozma ilamına uyularak,…’ın temlik alan sıfatıyla davalı kooperatifte … ve … hissedarları olan … sıra nolu kooperatif hissedarı olduğunun tespitine, kur’a sonucu bu hisseye tekabül eden G Blok … no’lu dairenin … adına tesciline, davacılar … ve … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harçlar peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.