Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/112 E. 2013/1243 K. 04.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/112
KARAR NO : 2013/1243
KARAR TARİHİ : 04.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatifin üyesi olup aidat borçları bulunduğunu, ….500,00 TL asıl alacağın tahsili için başlatılan … takibine itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 … inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili,müvekkillerinin davacı kooperatifin üyesi olmadığını, bu nedenle borçları da olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının ….500,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın ….500,00 TL üzerinden iptaline, asıl alacağın %40’ı … inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı,davalılar vekili temyiz etmiştir.
…) Dava, aidat alacağının tahsili için yapılmış olan … takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK’nın …/…. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan Kanun’un …. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesi’nde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işlere de Sulh Hukuk Mahkemesince bakılacağı öngörülmüştür. Buna göre, bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir.
Somut olayda ise, davalılar salt ödeme ve benzeri nedenlerle borçlu olmadıklarını değil, söz konusu daireyi tapudan devraldıklarını ve daha sonra da devrettiklerini, kooperatifin ortağı olmadıklarından aidat bedellerinden sorumlu olmayacaklarını savunduklarına göre, davalıların borçlu olup olmadığı ve borcun miktarı, ortak olup olmadıklarının tespitine bağlıdır. Ortak olup olmadıkları çekişmeli olan davalıların hukuki durumlarının belirlenmesine yönelik bu dava, malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden, görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, kooperatif ortağı olunup olunmadığının belirlenmesine bağlı bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından, somut olayda, davayı yürütme görevinin asıl görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiğinin kabulü ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi suretiyle yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
…) Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.