Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/1058 E. 2013/1448 K. 11.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1058
KARAR NO : 2013/1448
KARAR TARİHİ : 11.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki daire teslimi, mümkün olmaz ise tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunu, aidatlarını ödediğini, kooperatife yaptığı başvuru sonrasında kooperatif üyesi olmadığı belirtilerek müracaatının reddedildiğini, daha sonra müvekkilince üyeliğinin tesbiti talebiyle açılan davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife 04.03.1991 tarihi ile 04.01.1996 tarihleri arasında toplam 74,70 TL ödediğini, kooperatifçe dairelerin bitirildiğini, ancak kendisine daire verilmediği gibi, aidat ödemelerinin de iade edilmediğini, davalının bu işlemleri ile müvekkilini çok üzdüğünü ileri sürerek, davacıya bir dairenin teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde kooperatife ödediği aidatların bugünkü rayicinin tespitine, şimdilik ….000,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren faiziyle ve ….000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ……..2011 tarihli, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat miktarını 33.173,… TL arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatifteki tüm dairelerin üyelere teslim edildiği, teslim edilebilecek bir daire bulunmadığı, davacıya hangi dairenin isabet ettiğinin belli olmadığı, davacının davalı kooperatife 1991 – 1996 yılları arasında yatırdığı aidatlar toplamının 74,70 TL olduğu, bu ödemelerin, ödeme tarihlerinden itibaren denkleştirici adalet ilkesi içinde yapılan değerlendirilmesi ile ….323,… TL olduğu, davacının kooperatif üyesi olmadığının davalı tarafından bildirilmesi karşısında davacının BK’nın 58. maddesinde öngürülen şekilde üzüntü ve elem duyup kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulü ile ….323,… TL’ nin ….000,00 TL’ lik kısmının dava tarihinden itibaren, ….323,… TL’ lik kısmının ise ıslah tarihi olan ……..2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, ….000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
…) 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun’un …. maddesiyle HUMK’a eklenen Ek – Madde …’ te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için ….690,00 TL dir.
Dava dilekçesinde, ….000,00 TL manevi tazminden tahsili istenilmiş, mahkemece, ….000,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir. Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/… Esas, 1990/… Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca … tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
…) Mahkemece, manevi tazminatının kısmen reddine karar verilmiştir. Oysa, BK’nın 49. maddesi gereğince kişisel çıkarları (hakları) halele uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana getirilen eksilmenin giderilmesidir. Haksız saldırı, kişinin psikolojik varlığı üzerinde etki doğurur. Uğradığı tecavüz nedeniyle, fiziki ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir. (Bkz:Mustafa Reşit Karahasan, Tazminat Hukuku,1996,İst.Sh.835) Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, onur, haysiyet, itibar, ün, ad, sır ve resimler kişisel varlıklardır. Yalın bir ifade ile, şeref ve haysiyet, dahil olduğu toplumun gerekli saydığı ahlaki niteliklere sahip olduğu ya da böyle kabul edildiği için, kişiye verilen değeri ifade …. Herkesin, içinde yaşadığı toplumda ve ilişkiler kurduğu çevrelerde kişisel bir onuru ve saygınlığı mevcuttur. Kişiyi yanlış tanıtmak, küçük düşürmek kişilik haklarının ihlali sayılır. Manevi tazminat hukuki kurum olarak, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Davacının ileri sürdüğü ve mahkemece kabul edildiği şekli ile somut olayın oluş biçiminde, TMK’nın …. maddesi anlamında davacının doğrudan kişilik haklarına tecavüz söz konusu olmadığı gibi, BK’nın 49. maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşulları da oluşmamış olup, mahkemece, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davalının manevi tazminata hak kazandığı kabul edilip, takdiren miktar yönünden istemin kısmen reddi doğru değil ise de, karar sonucu itibariyle doğru bulunmasına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
…) Dava, konut tahsis edilemeyen ortağın tazminat istemine ilişkindir. Kendisine konut tahsis edilemeyen kooperatif ortağının tazminat talep hakkı vardır. Bu tazminatın hesaplanma şekli dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
…- Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
…- Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
…- Bundan sonra, yukarıda (…) numaralı bentte bulunan değerden (…) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır.
…- Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (…) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
…- Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (…) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (…) numaralı ../..
bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (…) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (…) numaralı bentte bulunan miktar, (…) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (…) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (…) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep miktarı aşılmadan) bu miktara hükmedilecektir.
Hükme esas bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan formül doğrultusunda hesaplama yapılmadan denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda ödemelerin güncellenmesiyle yetinilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken …, davacının ödemelerinin ve normal ortağın ödemelerinin yukarıda açıklanan ilkeye göre hesaplanıp, ayrıntıları ile yazılan formül doğrultusunda tazminatın belirlenmesi için davacının rapora itirazını da gözeten bir ek rapor alınarak hüküm kurmaktan ibaret olup, yetersiz ve yanılgılı bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin hüküm bölümünün kesin olması nedeniyle reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.