Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/766 E. 2012/1644 K. 05.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/766
KARAR NO : 2012/1644
KARAR TARİHİ : 05.03.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin usulsüz borçlar çıkarılmak suretiyle kendisini ortaklıktan ihraç ettiğini, ihraç kararının tebliğ edilmediğini ileri sürerek, kooperatif yönetim kurulunun 24.12.2003 tarihli ve 360 sayılı ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yasal üç aylık süresi içinde açılmadığını, davacının hiç bir aidat borcunu ödemediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıdan istenen miktar ile asıl borç miktarının farklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, genel kurulca aidatların belirlenmesinin ardından aksi belirtilmedikçe bu aidat miktarının sonraki aylarda da aynen devam ettirilmesi gerektiği, 06.06.1999 ve 07.04.2002 tarihli genel kurullarda aidat alınmasına yönelik bir karar bulunmamasına göre davacının bu aylara yönelik aidat ödeme yükümlülüğünün devam ettiği kabul edilmek suretiyle ihraç kararının usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının 12.880,00 TL aidat, 15.809,99 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 28.689,99 TL borcu olduğu, fazla istenen miktarın cüz’i olduğu, dolayısıyla ihraç kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına,kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.03. 2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.