Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6954 E. 2013/1958 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6954
KARAR NO : 2013/1958
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün değişik gerekçeyle onanmasına ilişkin Dairemizin ….09.2012 gün ve 3257 Esas, 5339 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin imal ettiği C Bloktaki …,… ve … nolu dairelerle ilgili üye olduğunu, ödemeler nedeniyle zorlanması üzerine, … nolu daire üyeliğini devrettiğini, bu üyelik nedeniyle yaptığı ödemelerin diğer üyeliklere sayılması gerekirken, davalı yönetiminin bu işlemi yapmadığını, davalı kooperatif yönetim kurulunun … ve … nolu üyelikleri ile ilgili olarak haksız ihraç kararı verdiğini ileri sürerek, davalı kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin ….09.2012 tarih ve 3257 E., 5339 K. sayılı ilamıyla “iptali istenen yönetim kurulunun ……..2008 tarih ve … sayılı ihraç kararının, davacının ….07.2002 tarihinde istifa etmiş olduğu davalı kooperatifin de kabulünde olan … No’lu daire üyeliği ile ilgili verilmiş olması nedeniyle bu üyelikle ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nun 438/son maddesi gereğince gerekçesinin değiştirilmesi gerektiği” belirtilerek onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
…)… ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle onama ilamında, yerel mahkeme kararının … nolu daire üyeliği için değişik gerekçe ile, … nolu daire üyeliği için yazılı gerekçelerle onandığının anlaşılması gerekmesine, öte yandan … …. HD’nin ….04.2000 tarih ve 4783 E, 5583 K sayılı ilamı ile YHGK’nın ……..2000 tarih ve …-1684 E, 1716 K sayılı ilamında açıklandığı üzere, Tebligat Kanunu’nun …. ve Tüzüğün …. maddesinde kendisi ile birlikte oturan aile efradından birisine tebligat yapılması halinde muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılacağına dair bir açıklık bulunmamasına ve tebligatlarda birlikte sakin olan kişilerin muhatabın kızı ve babası olduğunun da belirtilmiş olmasına, davacının bu kişilerin kızı ve babası olmadığını ileri sürmemiş ve sadece tebligatın usulsüz olduğu iddasıyla yetinmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin … nolu daire üyeliğine ilişkin tüm, … nolu daire üyeliğine ilişkin olan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
…) … nolu Daire üyeliğine ilişkin diğer karar düzeltme itirazlarına gelince; yerel mahkeme kararından sonra ve Dairemizin değişik gerekçe ile onama kararından önce, temyiz aşamasında 01.07.2012 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup,
Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanun’un …. maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. ” hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinin “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz
oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı kooperatifin genel kurullarında belirlenen ve kooperatifçe keşide edilen ihtarnamelerdeki faiz oranlarının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun, para borcunu zamanında ödememesi ve Temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre genel kurul, bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi’nin …/…. maddesinin …. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktarı ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarda kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, genel kurulun belirlediği tarih, 818 sayılı BK’nın 101/…. (6098 sayılı TBK’nın 117.) maddesi hükmü karşısında, kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK’nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’ un …/…. maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için …. maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı
üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, 6098 sayılı TBK’nın 120/…. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır.
Somut olayda, davacıya gönderilen ihtarnamelerde … nolu daire için ödemesi gereken, 38.102,00 TL aidat borcunun ….04.2004 tarihli genel kurulda … ayda ödenmesine karar verildiği, buna göre en son 01.03.2007 tarihi itibariyle ödenmesi gereken bu meblağın … aylık faizinin aylık %… oranına göre 98.825,40 TL olduğu, ….500,00 TL vergi borcu eklenerek, toplam 138.427,40 TL’nin ödenmesi için ……..2008 tarihli ilk, 08.01.2009 tarihli ikinci ihtarda … gün ve bir aylık süreler verildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda ise, ….04.2004 tarihli genel kurulda faiz kararlaştırılmadığı belirtilerek, 02.06.2003 tarihli genel kurulda kararlaştırılan % … aylık faiz oranına göre faiz hesabı yapılması, sonraki genel kurullarda %… aylık faiz kararlaştırılması karşısında doğru ise de, … nolu daire için asıl alacak miktarı ihtarnamelerde 38.102,00 TL iken, bu miktar bilirkişi raporunda 45.051,57 TL olarak hesaplanmış olup, bunun nedeni rapordan anlaşılamadığı gibi, ihtarnamelerde faiz borcu 01.03.2007 tarihinden itibaren … aylık olarak hesaplanmış ise de, bilirkişi raporunda … ay yerine, ……..2008 olan birinci ihtarname tarihine kadar faiz hesabı yapılması da doğru olmamıştır. İhtarnamelerdeki aylık %…, bilirkişi raporuna göre %… oranına göre hesaplanmış işlemiş faiz borcu TBK’nın 120/…. maddesindeki sınırlamaya tabi olup, davalı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un …/…. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır. Bu durumda, mahkemece, kararın verildiği tarihten sonra (değişik gerekçe ile onama kararından önce) yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme ve yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, somut olay değerlendirilerek, ihtarnamelerde belirtilen borç miktarının hesaplanmasına esas alınması gereken temerrüt faizi oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekirken, … nolu daire üyeliğine ilişkin ihraç kararının onandığı anlaşıldığından, onama ilamının … nolu daireye yönelik kısmının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin … nolu daire üyeliğine ilişkin tüm, … nolu daire üyeliğine ilişkin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin ….09.2012 tarih ve 3257 E, 5339 K. sayılı onama ilamının … nolu daire üyeliğine ilişkin kısmının kaldırılarak yerel mahkeme kararının … nolu daire üyeliğine ilişkin olarak davacı yararına BOZULMASINA, evvelce peşin alınan …,40 TL temyiz harcı ile peşin alınan 43,90 TL karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine, ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.