Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6755 E. 2013/1955 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6755
KARAR NO : 2013/1955
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Vek. Av. Mustafa Hamarat

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.06.2012 gün ve 821 Esas, 3911 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:

– KARAR –
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yönetim kurulu tarafından, değerinin tespiti ve devri konusunda genel kurul kararı olmaksızın usulsüz işlemle kooperatife ait …/1020 arsa paylı C blok … no’lu depolu dükkanın davalıya devredildiğini, eski yönetim kurulu hakkında yapılan şikayet üzerine de ceza davasının devam ettiğini, davalı ve kooperatif eski yöneticilerinin bilinçli bir şekilde kooperatifi zarara sokmak ve haksız menfaat temini amacıyla bu satışı gerçekleştirdiğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı depolu dükkanın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatifin belirlediği aidatları ödediğini, noter huzurunda çekilen kur’ada kendisine C blok … no’lu dükkanın isabet ettiğini, bu çekilişin iptali için yasal süresinde dava açılmadığını, taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, eğer bir usulsüzlük varsa müvekkilinin bundan sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının kooperatif ortağı olduğu ve dükkanın kur’a sonucu davalıya isabet ettiği, kur’a işleminin iptal edilmediği, bir çok ortağın da tapusunu alması nedeniyle tescil işleminin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı, davalının kooperatife borcunun bulunup bulunmadığının esasa etkili olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, davacının karar düzeltme talebi üzerine, … …. Hukuk Dairesi’nin ….05.2009 tarih ve 5433 E, 6577 K. sayılı kararı ile “Dava tarihi itibariyle davalının kooperatife borcu bulunup bulunmadığı araştırılarak, davalının borcunun olmaması halinde davanın reddine, borcu bulunduğu takdirde ise koşulları oluşmadan davalı adına tapuda tescil işleminin gerçekleştirilmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın devamı sırasında Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 5983 Sayılı Kanunun …. maddesi ile 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinin …. cümlesinden sonra gelmek üzere “amacına ulaşarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkartılan ortağın konutu veya işyeri çıkma ve çıkartılma sebebi ile geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılabilir” hükmünün eklendiği, bu düzenleme ile kooperatiften çıkartılan ortaktan dahi daire ve işyerinin istenemeyeceğinin öngörüldüğü, düzenlemenin ortaklığı
devam eden davalı yönünden de uygulanması gerektiği, sonradan yürürlüğe giren yasal düzenleme nedeniyle … bozma ilamıyla doğan usuli kazanılmış hakkın ihlalinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davacı tarafın aidat ve benzeri alacağı varsa bunları ayrıca talep hakkı saklı kalmak üzere davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 04.06.2012 tarih ve 2012/821 E, 3911 K. sayılı ilamıyla, “bozma ilamına uyulup, rapor alındığı halde, bozma sonrasında 03.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5983 Sayılı Kanun’un …. maddesi ile 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesine eklenen maddeye dayanılarak hüküm kurulmuştur. Mahkemenin, …’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Ayrıca, bozma kararına uyan mahkemenin, kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapması ve belirtilen hukuki esaslar gereğince karar vermesi zorunluluğu doğar. Ancak bu kural mutlak olmayıp, bozma kararından sonra yürürlüğe giren ve geçmişe etkili olan yeni bir kanun hükmü karşısında … bozma ilamına uyulmuş olmakla meydana gelen usuli kazanılmış hak hukukça bir değer taşımaz. Açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında, mahkemenin hükme esas aldığı düzenlemede, yasa hükmünün geçmişe etkili şekilde uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. … Hukuk Genel Kurulu’nun ……..2011 tarih ve 2011/…-233 Esas, 2011/330 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun …. maddesi; bu kanunu, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir cüzü (parçası) olarak kabul etmiştir. 4722 Sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun …. maddesinde de; “Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o kanun hükümleri uygulanır.” denilmekte ve aynı yasanın …. maddesiyle de yasa ile öngörülen farklı düzenlemeler ayrık tutulmaktadır. Bu itibarla, uyuşmazlık konusu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir. Bu durumda, bozma ilamına uyan mahkemenin bozma ilamında belirtilen eksiklikleri tamamlayıp oluşacak uygun sonuç dairesinde karar vermesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar vermesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
… ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, …,55 TL harç ve takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.