Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6720 E. 2013/935 K. 20.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6720
KARAR NO : 2013/935
KARAR TARİHİ : 20.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının aidat ve gecikme cezası borcunu ödememesi üzerine başlattıkları ilamsız … takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile %40 … inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin belirlenen tüm aidatları ödediğini, bakiye aidat borcunun bulunması halinde dahi talep edilen gecikme zammının fahiş olduğunu ve alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, davacı kooperatife 690,00 TL aidat ve ….016,00 TL gecikme zammı borcu bulunduğu, 04.02.2006, ….04.2007 ve ….04.2008 tarihlerinde yapılan genel kurullarda %… ve %… olarak belirlenen gecikme cezalarının aylık olarak alınacağına dair bir ibare bulunmadığından, gecikme cezasının bir defaya mahsus olduğu gerekçesiyle davanın 690,00 TL asıl alacak ve ….016,00 TL işlemiş faiz yönünden kısmen kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden %40 … inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
…) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
…)Dava, koopearatif aidat alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili amacıyla başlatılan … takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece karar verildikten sonra temyiz aşamasında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu’nun …. maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. ” hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinin “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz
oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi’nin …/…. maddesinin …. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK ‘nın 101/…. ( 6098 sayılı T.B.K’ nın 117. ) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK’ nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’ un …/…. maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için …. maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/…. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate alınmak zorundadırlar.
Somut olayda, takip ve dava konusu aidat ve işlemiş faiz miktarı ile faiz oranı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı TBK’nın 120/…. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un …/…. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 06.04.2006, ….04.2007 ve ….04.2008 tarihli genel kurullarda belirlenen faiz oranının aylık ya da yıllık olduğu belirtilmediğinden, bu oranın bir defaya mahsus olarak uygulanması gerektiği düşünülerek bu şekilde hesaplama yapılmış ise de, bu genel kurullarda aylık ödeme miktarı ve ödeme tarihleri belirlendiğine göre kararlaştırılan faizi oranının aylık olarak kabul edildiği açıktır.
Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek temerrüt faizi oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir ek rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
…) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
….04.2006 tarihli genel kurulda alınan kararla, önceki kredi borcunun kapatılarak toplam borç kadar yeni bir kredi alınmasına karar verildiği ve bu doğrultuda davalı tarafından çekilen ….000,00 TL tutarındaki kredinin ….07.2006 tarihinde kooperatif hesabına havale edildiği, yine aynı gün davalı tarafından banka hesabına ….500,00 TL yatırıldığı dosya içerisinde bulunan banka hesap tablosundan anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, ….07.2006 tarihinde davalının bankaya ….500,00 TL yatırdığı açıklandıktan sonra 01.08.2008 tarihli masraf döküm listesi esas alınarak bankaca ….500,00 TL kredi masrafı kesildikten sonra kooperatif hesabına ….500,00 TL havale edildiği görüşü bildirilmiştir. Buna göre, bilirkişi raporu ile banka kayıtları masraf yönünden çelişkili olduğundan mahkemece bu konuda gerekirse bankadan açıklama istenerek bilirkişiden çelişkiyi ve tereddütleri giderir nitelikte ek rapor alınarak davalı tarafından ne kadar kredi çekildiği, masrafın kim tarafından yatırıldığı, sonuçta kooperatif hesabına ne kadar para havale edildiği belirlendikten sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.