YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6649
KARAR NO : 2013/509
KARAR TARİHİ : 04.02.2013
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin denetim kurulu üyeliğini yaptığını, ancak görevinden ….04.2010 tarihinde istifa ettiğini, 2009 yılı hesap dönemine ait denetleme kurulu raporu düzenlediğini, bu raporda bir kısım aksaklık ve usulsüzlüklerin belirtildiğini ve yönetim kurulunun ibrası için bir kanaat oluşmadığını, bu nedenle ibra işleminin yapılmamasının önerildiğini, teknik heyet tarafından inceleme yapılmasından sonra ibra işlemine geçilmesini istediğini, buna rağmen ….05.2010 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulunun oyçokluğu ile ibra edildiğini, bu hususu toplantı tutanağına da geçirttiğini, denetim kurulunun ise yine oyçokluğu ile ibra edilmediğini, her iki kararın da yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, ….05.2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan … nolu kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının denetim kurulundan istifa ettiği için denetçi sıfatı ile dava açamayacağını, ortak olarak dava açabilmesi için de muhalefet şerhi olması gerektiğini, ancak böyle bir itirazının bulunmadığını, bunun dışında genel kurul kararlarının kamu düzenine, ahlaka, kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; yönetim kurulunun oyçokluğu ile ibra edildiği, denetim kurulunun ise ibra edilmediği, her iki karara da itiraz edilip muhalefet şerhi yazdıran bulunmadığı, yönetim kurulunun ibrasının … çekimser oya karşılık … kabul oyu ile gerçekleştiği, davacının oyunun ne olduğunun belli olmadığı, zira bu oyların kimler tarafından verildiğinin toplantı tutanağında açıklanmadığı, ancak davacı tarafça gerekçeli muhalefet şerhi yazdırılmamış olduğu, bu nedenle dava açma şartının oluşmadığı, denetçi olarak görev yapan davacının denetim kurulu raporundaki “Yönetim Kurulunun olumsuz işlemlerine dair açıklamalarının” muhalefet şerhi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca genel kurulda tüm ayrıntıları ile tartışılmış, değerlendirilmiş, daha sonra oylamaya geçilmek suretiyle genel kurul çoğunluğunca alınmış kararın anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırı olduğundan bahisle iptal edilmesinin uygun olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece iptali istenen genel kurul toplantısının …. maddesindeki yönetim kurulunun ibra edilmesine ilişkin kararda davacının muhalefet şerhi olmadığı gerekçesiyle iptali isteminin reddi doğru olmuş ise de;aynı maddedeki denetim kurulunun ibra edilmemesine ilişkin talebin yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamıştır. Zira, davacı, eski denetim kurulu üyesi olup, daha sonra istifa etmiş ise de, görevde olduğu dönem için alınan ibra edilmeme kararının oylamasında TTK’nın 374/…. maddesi uyarınca oy kullanma yasağının da bulunması nedeniyle
bu karara muhalefet şerhi koymasına gerek kalmaksızın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/…. maddesi uyarınca, iptal davası açma hakları bulunmaktadır. Davacı bu davayı eski denetçi sıfatıyla açtığından ve bu sıfatı nedeniyle aleyhine alınan kararın sorumluluğuna neden olacağını ve bu nedenle iptali gerektiğini iddia ettiğinden, muhalefet şerhi aranmaksızın dava açma hakkı ilke olarak bulunmaktadır. Ne var ki, denetim kurulunun ibra edilmemesine ilişkin genel kurul kararı tek başına henüz uygulanabilir bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak ortaklık adına sorumluluk davası açılabilmesi mümkün değildir. Bunun için, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile kooperatiflerde de uygulanması gereken TTK’nın 341. maddesi hükmüne göre, genel kurulun dava açılmasına özel olarak karar vermesi gerekir. Sadece bu karar, Sorumluluk davasının dayanağı durumundadır. Bu itibarla,denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. (Çamoğlu, Poroy/Tekinalp Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku …. Bası, Sh. 330 No:599 vd., H. Pekcanıtez, Prof. Dr. Kudret Ayiter’e Armağan, Sh.479, Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu, Türk Ticaret Kanunu’na göre Anonim Ortaklara Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, …. Bası, Sh. 220 ve 221) Nitekim, Dairemiz’in yerleşik uygulaması da bu yöndedir. İbra edilmeme kararına bağlı olarak açılmış bir sorumluluk davasının mevcut olması halinde, denetçilerin, ibra edilmeme kararının, toplantı ve karar nisabına aykırılık gibi şekli nedenlerle yokluğunun tespitini hemen dava edebilme hakları var ise de, esasa ilişkin iptal nedenlerinin açılmış sorumluluk davasında değerlendirilecek olması karşısında, ibra edilmeme kararının esasa ilişkin nedenlerle iptali davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığının kabulü gerekir. İbra edilmeme kararı ile birlikte sorumluluk davası açılması yönünde bir karar alınmış, ancak makul bir süre geçmesine rağmen böyle bir dava açılmamış ise, hukuki durumu askıda olan denetçilerin, sorumluluk davası açılması kararının kanun, anasözleşme hükümleri ve iyiniyet esaslarına aykırı bulunduğu iddiasıyla dava açma hakları vardır.
Bu durumda, somut olayda, sorumluluk davası açılması yönünde bir karar alınmadığından, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının ….05.2010 tarihli genel kurulun …. maddesindeki denetim kurulunun ibra edilmemesine ilişkin kararın iptalini istemekte hukuki yararı bulunmadığından,bu maddenin iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçe ile varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararının HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme kararının değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.