Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6646 E. 2013/503 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6646
KARAR NO : 2013/503
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muaraza ve tecavüzün önlenmesi, eski hale getirme, kal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 1976 yılından bu yana tasarruf ve zilyetlik hakkı bulunduğu taşınmazda davalının kooperatife ait ortak yerlerden olan bahçeyi tel çit ile çevirmek suretiyle işgal ettiği ve köpek beslediğini, bu konuda genel kurulda karar alındığını ileri sürerek, haksız muaraza ve tecavüzün önlenmesini, taşınmazın eski hale getirilmesini, muhdesatların kal’ini ve zilyetliğin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hükmi şahsiyetinin bulunmadığını, ayrıca kooperatifin tüm üyelerinin kendilerine ait alanda otopark, kameriye gibi yapılaşmalar yaptıklarını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu yerin mülkiyetinin Hazine’ye ait olup davacı kooperatif tarafından bir kısım evler yapıldığı, ancak mülkiyet ihtilafı nedeniyle kat irtifakına geçilemediği, kooperatifin halen devam ettiği, arazi üzerinde yapılan evlerin fiili olarak hak sahiplerine teslim edildiği, evler dışındaki tüm alanların kooperatifin malı olduğu ve ortak kullanıma ait olduğu, ortak alanları kullanım şeklinin kooperatif sözleşmesi ve kooperatif genel kurul tarafından alınacak kararlarla belirlenebileceği, davalının zilyetliğinde olan binanın önünde ortak alana tel çit, beton bordür ve köpek kulübesi yaparak müdahalede bulunduğu, davalı dışındaki diğer zilyetlerin ortak alana müdahalesinin dava konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının ortak alana müdahalesinin men’ine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
…)Dava, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. (HUMK’nın 388.) maddelerinde hükmün kapsamı ve yazım şekli ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. HMK’nın 297/…. (HUMK’nın 388/son) maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, bu ikisi arasında çelişki ve farklılık da bulunmamalıdır.
Somut olayda, mahkemece, kararın gerekçesinde davalının önlenmesine karar verilen müdahaleleri ayrıntılarıyla belirtildiği halde hükümde infazı mümkün olmayacak ve tereddüt doğuracak şekilde, genel ifadelerle ortak alana yapılan müdahalenin men’ine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
…)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesien, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.