Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6642 E. 2013/1702 K. 20.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6642
KARAR NO : 2013/1702
KARAR TARİHİ : 20.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı … ile davalı kooperatif arasında ……1991 tarihinde arsa payı karşılğı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yapılan kura sonucu A1 Blok, ….kat, … nolu dairenin davalı …’a isabet ettiğini, bu dairenin 02.06.1998 tarihinde kendisine hisse devir sözleşmesi ile satıldığını, bedelinin tamamının ödendiğini, on senedir taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmazı kiraya verdiğini, kira paralarını da kendisini aldığını, daha sonra kura çekimine yapılan itirazlar nedeni ile yeniden kura çekildiğini, bu defa davalı …’e A1 Blok, … nolu dairenin isabet ettiğini, davalı kooperatife davalı …’e isabet eden taşınmazın kendisine verilmesi için başvurduğunu ve fakat kooperatifçe, dairenin sözleşme gereği davalı … adına tescilinin yapılacağının bildirildiğini, dairenin, halihazırda kooperatif adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek, A1 Blok, … nolu dairenin tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini, kooperatifte ferdileşme tamamlanmamış ise kendisinin, davalı …’in haklarının halefi olarak hak sahibi bulunduğunun tespitine, dairenin tescili mümkün değil ise daire bedeli olan 80.000,00 TL’nin davalı …’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, davacının beyanlarının doğru olduğunu, yeniden yapılan kura sonucu kendisine verilmesi gereken daire sayısının ikiden bire düşürüldüğünü, bu nedenle kooperatifle aralarında ihtilaf çıktığını, davacıya satılan dairenin tapusunun verilemediğini savunarak, daire satışı yapıldığından tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, sözleşme gereği davalı …’e düşen daire miktarının ….216 olduğunu, bir adet dairenin davalı …’e teslim edildiğini, davalının, kalan 0,216 payının, …/…’unu ….’a, …/…’unu da… isimli diğer arsa sahiplerine devrettiğini, 0,… payıyla ilgili olarak kooperatifi de ibra ettiğini, davalı …’in bir daire hakkı olduğu halde A1 Blok, … nolu daireyi dava dışı …’e, A1 Blok, … nolu dairenin davacı ……’a sattığını, …’ın bir daire hakkı olduğu için dairelerin bu kişiler adına tescilinin mümkün olamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı …’in, A … Blok …. kat … no.lu daire ile ilgili olarak … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/… Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açıldığı, yargılama sonucunda arsa sahibi davalı …’a bir daire isabet ettiği, bu dairenin A … Blok …. kat … no’lu daire olduğu, arsa sahibi …’ın dava konusu daireyi biri davacı olmak üzere iki ayrı kişiye hisse devri suretiyle sattığı, davacı … ile yapılan sözleşme daha önce olduğundan davacı adına tescil kararı verildiği ve kararın, … denetiminden geçerek kesinleştiği, her ne kadar … bu dosya davacısı … …. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davada taraf değilse de, anılan davada verilen karar ile dairenin ikinci satış yapılan şahsa ait olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
…) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
…) Dava, hisse devir sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonucu, dava konusu edilen A1 blok … nolu bağımsız bölüm için davacının talepte bulunamayacağı tespit edilmiştir. Ne var ki davacı dava dilekçesinde, tescil talebi yerinde görülmediği takdirde daire bedelinin davalı …’tan tahsilini istemiştir. Zira, dosya içinde bulunan 02.06.1998 tarihli hisse devir sözleşmesiyle, davalı …’in kendisine ait bağımsız bölüm hissesini davacıya devir ve temlik ettiği, devir bedelini de nakden ve peşin olarak alındığının belirtildiği görülmektedir. Bu itibarla, davacının alacak talebi hakkında işin esasına girilerek, toplanacak deliller kapsamında değerlendirme yapılarak hükme varılması gerekirken, anılan talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….03.2013 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.