Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6495 E. 2013/1204 K. 01.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6495
KARAR NO : 2013/1204
KARAR TARİHİ : 01.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde dairelerde kullanılacak malzemenin cinsi ve markasının ayrıntılı bir biçimde belirlenmiş olduğunu, arsa sahiplerinin istekleri ve oluşacak fiyat farkını ödeyeceklerini şifai olarak tahahhüt etmeleri üzerine sözleşmede kararlaştırılandan daha kaliteli malzeme kullanıldığını ve ilave imalatlar yapıldığını, ancak davalıların bu işler nedeniyle oluşan fiyat farkını bu zamana kadar ödemediklerini ileri sürerek, 52.370,00 TL’nin, bağımsız bölümlerin davalılara teslim edildiği ….06.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, daireler sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediğinden müvekkilinin de davacıdan cezai şart alacağı olduğunu, sözleşmenin teknik şartname bölümünde belirtilen işlerin tamamının yapılmadığını, müvekkillerinin dava konusu edilen bir kısım işlerin yapılmasını talep etmediklerini ve bu işlerin bedelinin ödeneceğini de yazılı ya da sözlü olarak taahhüt etmediklerini, sadece dairelere alarm sistemi ve klima takılmasını istediklerini ve bunların bedelini ödemeyi kabul ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalılar tarafından, sözleşme haricinde yapıldığı kabul edilen klima ve alarm sistemi bedelinin toplam ….000,00 TL olduğu, bunun dışında davacı tarafından fazladan yapıldığı ve daha kaliteli malzeme kullanıldığı ileri sürülen işlerle ilgili taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı yüklenicinin bu işleri arsa sahiplerinin isteği ile yaptığı yönündeki iddiasını da ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ….000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi dışında yapılan fazla imalat bedelinin ve daha kaliteli olduğu ileri sürülen malzeme bedeli farkının tahsili istemine ilişkindir.
Yüklenici, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, yapılan bu fazla işlerin ve kullanılan kaliteli malzemelerin arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve fazla işler ile
kaliteli malzemeyi içeren imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümler için de yapmamış olması koşulu ile 818 sayılı BK’nın vekaletsiz … görmeye ilişkin 410 vd. (TBK’nın 526 vd.) maddeleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebilir. Ancak inşaatın ortak yerlerinde ya da davacı yükleniciye düşecek bağımsız bölümlerde yapılan bu neviden fazla ve daha kaliteli imalatlar arsa sahiplerinin yararına olduğu gibi, yüklenicinin de yararınadır. Dolayısıyla her iki tarafın da yararına olan böyle bir kazanım, fazla … olarak nitelendirilemez ve yükleniciye bunların karşılığını isteme hakkı vermez.
Bu durumda mahkemece, yüklenicinin sözleşme dışında bir kısım ilave işler yaptığı kabul edilmiş ise de, bu belirleme yukarıdaki açıklamalara göre yapılması gereken incelemeye dayalı değildir. Bina ortak alanları dışında, sadece arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlerde olmak ve yüklenicinin kendisine düşen bağımsız bölümlerde olmamak koşulu ile arsa sahiplerinin yararına fazla imalat yapılmışsa ve sözleşmenin teknik şartname bölümünde belirtilen cins ve kalitenin üzerindeki malzeme kullanılmışsa bunların gerektiğinde ek rapor alınarak belirlenmesi, bunların yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiç değerleri tespit edilerek, ortaya çıkan bedel farkının yüklenici lehine hüküm altına alınması gerekirken, yüklenicinin bu işleri kendiliğinden yaptığı, taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve bu işlerin arsa sahiplerinin talebi üzerine yapıldığı yönündeki iddianın da ispatlanamadığı şeklindeki yanılgılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.