Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6444 E. 2013/932 K. 19.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6444
KARAR NO : 2013/932
KARAR TARİHİ : 19.02.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı ve birleşen davada davacı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R-
Asıl davada davacı, birleşen davada davacılar vekili, 1986 yılında alınan yönetim kurulu kararına göre m² farkının ödenmesi koşuluyla isteyen üyelerin ilave m² hakkı kazanacağını, ilave hak sahipliği için başvuran davacıların, belirlenen ödemeleri yaparak standart dairelere oranla daha büyük daire için kazanılmış hak elde ettiklerini, ….06.2010 tarihli genel kurulun …. ve …. maddelerinde, kazanılmış haklarını ihlâl ederek tüm üyelere eşit yüzölçümlü daire verilmesi yönünde karar alındığını, yüklenici ile yapılan paylaşımın genel kurul kararlarına aykırı olduğunu, bu doğrultuda şerefiye hesaplaması yapılmasının hatalı sonuçlara yol açabileceğini ileri sürerek, anılan genel kurulun … ve … numaralı maddelerinde alınan kararların iptalini talep ve dava etmişlerdir.
Birleşen davada davacı …, ….01.2011 tarihinde davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, iptali istenen genel kurul kararlarının icrai nitelikte olmadığını, fazla m²’li daire ortaklığına ilişkin genel kurulda karar alınmadığını, dolayısıyla kazanılmış haktan sözedilemeyeceğini, bu konuda karar almanın münhasıran genel kurulun yetkisinde olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, kooperatif inşaatlarının bitme aşamasına geldiği, iptal kararının tüm üyelerin zararına olduğu ve uygulama imkânının bulunmadığı, iptali istenen genel kurul kararlarının Kanun ve anasözleşmeye aykırı olmadığı, … numaralı gündem maddesinin iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı, davacıların yapmış oldukları ödemeleri isteyebilecekleri gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı … ile birleşen davada davacı … vekili temyiz etmiştir.
…) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı … ile birleşen davada davacı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
…) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı kooperatifin ….06.2010 tarihli genel kurulun …. maddesinde “kesinleşmiş inşaat projesinin onaylanması ve muhtelif yıllarda arsamızın borç taksitlerini ödemek amacıyla diğer üyelere göre fazla ödeme yapan üyelerimiz lehine kullanılmak kaydıyla kooperatifimizin müteahhit firma ile
yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre üye sayısı dışında kooperatif uhdesinde kalacak … adet fazla konuta yeni ortak kaydı veya diğer usul, sistem ve esasların belirlenerek bir sonraki genel kurul toplantısında genel kurulumuzun onayına sunmak üzere yönetim kuruluna tam yetki verilmesi” kararlaştırılmıştır. Dosyaya sunulan, davalı kooperatifin 1986-1988 yıllarında üyelere gönderdiği bildirimlerde, yönetim kurulu kararlarında 100 m² üzerinde daireler için bazı ortaklardan daha fazla aidat alınması kararlaştırıldığı belirtilmektedir. Davacılar ise kooperatifçe belirlenen ödemeleri yaparak standart dairelere oranla daha büyük daire için kazanılmış hak elde ettiklerini, fazla ödemelerin …. maddede belirtilen şekilde borç ödeme amacıyla değil, daha büyük arsa ve daire sahibi olmak için yapıldığını iddia etmektedirler.
Kooperatifin en yetkili organı genel kuruldur. Genel kurulda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği gibi daha önce alınan ve uygulanan kararların, benimsenen ilkelerin değişen koşullar ve eşitlik ilkesi gerektirdiğinde, tüm ortaklar ya da aynı koşuldaki ortaklar için değiştirilmesi mümkün ve geçerli olup, bu durumda kazanılmış hakların ihlâlinden sözedilemez. Aksi halde, bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlâl edeceğinden yok hükmündedir. Yok hükmünde olan kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlik olanağı bulunmayan kararlardır. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. Kazanılmış haklara ilişkin ihlâlin varlığının belirlenmesi halinde yokluğun tespitine karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, mahkemece, kooperatif defter kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatifçilik konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yapılarak yönetim kurulu kararları ile gerçekleştirildiği iddia edilen uygulamanın, genel kurul kararı olmasa dahi başlatıldığı iddia edilen tarihten bu yana fiilen uygulanıp uygulanmadığının, davalı kooperatifçe uygulanarak zımnen benimsenip benimsenmediğinin belirlenmesi, ….02.2008 tarihli genel kurulda, anılan yönetim kurulu kararındaki gibi bir karar alınmak ve uygulanmak suretiyle kazanılmış hak oluşup oluşmadığı üzerinde de durularak yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu genel kurulun davacıların kazanılmış haklarını etkileyip etkilemediğinin açıklığa kavuşturulması için ek rapor alınması, …. maddede icrai bir karar alınıp alınmadığının tartışılması, yönetime verilen yetkinin kapsam ve çerçevesinin kazanılmış hakları bertaraf edip etmediğinin davacıların, kazanılmış haklarının ihlâl edildiğini iddia etmiş olmalarına göre, önceki ve sonraki genel kurullarda aynı konuda alınan kararların iptalini istememiş olmalarının, dava konusu genel kurulun yoklukla malûl olduğunu ileri sürmelerine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, kooperatifçe kayıt ve belgeler sunulduğu halde böyle bir iptal kararının tüm üyelerin zararına olacağı ve uygulama imkânının bulunmadığı belirtilerek eksik inceleme, yetersiz ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı …, birleşen davada … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı …, birleşen davada … yararına BOZULMASINA, asıl davada davacı …’den peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.