Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6376 E. 2013/1203 K. 01.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6376
KARAR NO : 2013/1203
KARAR TARİHİ : 01.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında ….07.1991 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, müvekkiline düşen ve davalının herhangi bir itirazı olmaksızın inşaatların bittiği tarihten itibaren müvekkilinin kullanımında olan dükkanın davalı tarafından tapuda ferağının halen verilmediğini ileri sürerek, söz konusu dükkanın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu bağımsız bölüme yönelik müdahelesinin men’ine ilişkin kesinleşmiş yargı kararı bulunduğundan davanın öncelikle kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini, ayrıca davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra açılmış olduğunu, bunun yanında davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle müvekkilinin ……..1992 tarihli noter ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine uygun olarak tüm edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeyen davacı yüklenicinin, dava konusu bağımsız bölümün tescilini isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde, bir tarafın diğer taraftan edimini yerine getirmesini isteyebilmesi için, BK’nın 81. maddesine göre, öncelikle kendi edimini ifa etmiş olması gerekir. Öte yandan, davalı tarafça süresinde zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, davanın esastan reddine ilişkin hükmün gerekçesi davalı tarafça zamanaşımı yönünden temyiz edilmediğinden, davalının zamanaşımı def’inden vazgeçtiğinin kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, davalıya isabet eden bağımsız bölümlerde eksik bırakıldığı iddia edilen işlerin sözleşme hükümleri ile birlikte değerlendirilerek kim tarafından tamamlandığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, davalı tarafından
tamamlanan işler bulunduğunun tespiti halinde, hükme en yakın tarih itibariyle mahalli piyasa rayiç bedelleri bulunup, bu miktarın davalıya ödenmesi koşulu ile yani birlikte ifa suretiyle, davacı yüklenicinin tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.