Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6311 E. 2013/1145 K. 27.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6311
KARAR NO : 2013/1145
KARAR TARİHİ : 27.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatif yönetim kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, … isimli yolcu motorunu, 06.01.2011 tarihinde davalı kooperatif üyesi …’tan satın aldığını, satın alma işlemi sonrasında, müvekkilinin, davalı kooperatife üye olmak konusunda sözlü olarak yaptığı başvurulardan netice alamaması üzerine, ikinci defa yazılı müracaatta bulunduğunu ve davalı kooperatifin, Kaymakamlık Makamı’na hitaben vermiş olduğu yazı cevabında; müvekkilinin, üyeliğe kaydının uygun bulunmadığını belirttiğini, üyelik talebinin reddi yönündeki kararın tamamen keyfi olduğunu, müvekkilinin babası…’in, bir önceki dönem kooperatif başkanı olduğunu, yeni yönetim ile eski yönetim arasındaki ihtilafın bu kararın alınmasında etken olduğunu savunarak, davalı kooperatifin müvekkili aleyhinde, üyelik talebinin reddi yönünde almış olduğu kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının üyelik talebi dayanağının, …. adlı şahsın …. adlı teknesini satın alması olduğunu, bu işlemin kooperatif üyelik hakkından bağımsız bir mülkiyet ilişkisi doğurduğunu, … ile ortağı …’in kooperatifteki bütün haklarını…’a devrettiklerini, bu kararın altında da başkan olarak davacının öz babası olan …’in imzasının bulunduğunu, davacı tarafın, adı geçen …’dan tekne alırken, Kooperatif üyeliği doğrultusunda bir vaad ile yanıltılmış olmasının kooperatif yönünden hukuki bir sonuç doğurmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığı, daha önce kooperatif üyesi olan bir kişiden teknesini satın aldığı, yapılan satış işleminin sadece tekne ile sınırlı olduğu, akde kooperatif üyeliğinin dahil edilmediği, Kooperatifler Yasası ve ana sözleşme uyarınca davalı kooperatife üyeliğin ancak boş ortaklık hissesinin bulunması ile mümkün olduğu, bu nedenle davalı kooperatifin davacıyı ortaklığa kabul zorunluluğunun bulunmadığı, kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptalini ancak kooperatif üyelerinin isteyebileceği, davacının kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan dolayı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen üyelik başvurusunun reddine ilişkin kararın iptali ile davalı kooperatife üye olunduğunun tespiti istemlerine ilişkindir.
Kooperatiflerde yönetim kurulunun ihraç dışındaki kararlarına karşı kural olarak doğrudan iptal davası açılamaz ise de yönetim kurulunun aldığı karar, bir şahsın haklarını doğrudan doğruya etkiler nitelikte olduğu takdirde bu karara karşı doğrudan dava açılması mümkündür. Somut olayda, yönetim kurulu tarafından davacı hakkında verilen karar davacının hukukunu doğrudan ilgilendirdiğinden bu karar aleyhine dava açmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğundan dolayı reddi doğru değildir. Bu itibarla mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilerek, davacının kooperatife üyelik talebinin neye dayandığı, hisse devrinden mi kaynaklandığı yoksa yeni üyelik başvurusu niteliğinde mi olduğu konusunda davacıya talep sonucunun açıklattırılarak, teknesini aldığı…’ın kooperatif hissesini devralmasına dayanıyorsa davanın gerekçeli kararda bu hususla ilgili belirtilen nedenlerle reddi, yeni üyelik başvurusu niteliğinde ise davacının başvurduğu tarihteki koşullar, kooperatife ait anasözleşme hükümleri ve genel kurul kararları nazara alınarak yapılacak inceleme sonucuna göre davacının hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.