YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6296
KARAR NO : 2013/1021
KARAR TARİHİ : 22.02.2013
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatiften usul ve yasaya aykırı şekilde ihraç edildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının gerçek borç miktarını yansıtan usulüne uygun ihtarlara rağmen süre içerisinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine alınan ihraç kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
…-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ilk ihtardan sonra ortak tarafından menfi tespit davası açılması halinde menfi tespit davasının sonucu beklenmesi gerektiği, zira gerçek borcu yansıtması gereken ihtarnamede bildirilen bu borç, menfi tespit davasının konusu yapıldığından ihtarnamede bildirilen borcun gerçek borç miktarı olup olmadığının henüz ortaya çıkmadığı aşamada ihtarın ihraç kararına dayanak yapılamayacağı gözetilerek, kooperatif tarafından ihraç prosedürünün durdurulup, bu davanın sonucunun beklenmesi gerekmekte ise de, birinci ihtarnamenin tebliği üzerine davacı tarafından 2010/… D…. sayılı dosya ile ileride açacağı davalara esas olmak üzere delil tespiti niteliğinde talepte bulunulmuş olup, bu talebi ihraç prosedürünü durduracak nitelikte bir menfi tespit istemi olmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
…-Dava, ihraç kararı iptali istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut anasözleşmenin …/…. maddesinde parasal yükümlülüklerini … gün geciktiren ortaklara ihtarname gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür. Davalı kooperatif tarafından keşide edilen ….09.2009 tarihli birinci ihtarnamede, dökümü yapılan aidat borcunun en sonuncusu olan 2008 Nisan ayı aidatının ….09.2009 tarihine kadar işleyen … aylık faizi de dahil edilerek ….09.2009 tarihi itibariyle hesaplanan borcun ödemesi istenilmiştir. Bu durumda, ödemesinde … gün gecikilmediği için muaccel olmayan faiz borcunun da yer aldığı bu ihtarnameye dayanılarak verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
…-Kabule göre; mahkemece karar verilmeden önce 01.07.2012 tarihinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanun’un …. maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. ” hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinin “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz.” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı kooperatifin genel kurullarında belirlenen ve kooperatifçe keşide edilen ihtarnamelerdeki faiz oranlarının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun, para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre genel kurul, bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi’nin …/…. maddesinin …. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktarı ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarda kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, genel kurulun belirlediği tarih, 818 sayılı BK’nın 101/…. ( 6098 sayılı TBK’nın 117. ) maddesi hükmü karşısında, kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK’nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal
oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’ un …/…. maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için …. maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, 6098 sayılı TBK’nın 120/…. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır.
Somut olayda, davacının ihtarnamelerde aylık %…,…-…,… oranlarına göre hesaplanmış işlemiş faiz borcu TBK’nın 120/…. maddesindeki sınırlamaya tabi olup, davalı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un …/…. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Bu durumda, mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan anılan bu yeni düzenleme doğrultusunda gerektiğinde bilikişi raporu alınarak belirlenecek gerçek borcun, temerrüt faizinin daha düşük oran üzerinden hesaplanacak olması nedeniyle, her halükarda ihtarnamelerde istenen borç miktarından daha az olacağı, diğer anlatımla ihtarnamelerde istenen borç miktarı, gerçek borç miktarından fazla olacağı, dolayısıyla gerçek borcu yansıtmayan ihtarnamelere dayalı olarak verildiği anlaşılacak olan ihraç kararının iptali gerekeceği gözetilerek, bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, anılan yasal düzenleme gözden kaçırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.