Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6198 E. 2013/1969 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6198
KARAR NO : 2013/1969
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı- karşı davalı vekili, davalı yüklenici ile murisi…’a ait …. Beldesi,…mevkiinde bulunan 1900 parselde 160 m² arsaya bitişik nizam iki dubleks yazlık yapılması için arsa payı karşılığı inşaat yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, davalı yüklenicinin kendisine ait bölümü bitirip kullanmasına rağmen müvekkiline ait binayı bitirip teslim etmediğini, bu konuda mahkemeden tespit talep edildiğini ileri sürerek, tespit raporunda belirlenen binanın zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğradıkları zarar karşılığı ….550,00 TL, binadaki eksik … bedeli ….000,00 TL, çatı bedeli ….000,00 TL, artezyen yapılmaması bedeli ….000,00 TL, anlaşmaya aykırı olarak yükleniciye fazla bırakılan bahçenin kullanım alanı ve bağımsız bölümdeki değer kaybı bedeli 568,00 TL, tapuda bağımsız bölümleri ayırmak üzere yapılacak masraf bedeli olmak üzere toplam 31.118,00 TL’nin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde; arsa sahibinin sözleşme dışı taleplerde bulunduğunu, bu taleplerin yerine getirilmesinin imar mevzuatına aykırı olduğu için inşaat tamamlandığı halde zamanında teslim alınmadığını, binanın 05…..1994 tarihinde yapı kullanma izin belgesinin alındığını, davacı tarafın iki yıldır taşınmazı kullandığını, bu sebeple sözleşmeden doğan eksik işlerle ilgili tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise; sözleşme dışı terasa boydan boya kalebodur döşendiğini ön ve arka bahçeye korkuluk yapıldığını, bu işler için fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ….000,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsilini, bağımsız bölüm tapusunun zamanında devredilmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ….000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini, sözleşmeye göre devredilmesi gereken 1900 parsel … nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve karşılık davanın yasal BK’nun 126/b. …. maddesindeki … yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesiyle, asıl davanın ve karşı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında BK’nun 355 vd. maddelerinde (TBK’nun 470 vd maddesi) düzenlenen eser sözleşmesinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mevcuttur. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin borcu sözleşme gereği kararlaştırılan taşınmaz payını yükleniciye devretmek, yüklenicinin borcu ise sözleşme ile yapımı kararlaştırılan inşaatı tamamlayıp teslim etmekten ibarettir. Bu tür sözleşme ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarda zamanaşımı ise BK’nun 128. maddesi (TBK’nun 149. maddesi) uyarınca alacağın muacceliyet tarihinden başlar. Somut olayda ise, dava konusu inşaata 05…..1994 tarihinde yapı kullanma izin belgesi alınmış ise de fiili teslimin dava tarihinden takriben … yıl önce yapıldığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan talepler yönünden ise kural, muacceliyetin teslim tarihinde doğmuş ve bu tarihten itibaren BK’nun 126/IV. maddesine göre … yılın geçmesidir. Şu hale göre, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı ortada olduğundan, arsa sahibinin açtığı asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Yüklenicinin açtığı karşı davada ise, arsa sahibince süresinde ileri sürülmüş bir zamanaşımı defi bulunmadığı gibi, daha sonra sunulan ıslah dilekçesinin ise harcı yatırılmadığından nazara alınması mümkün bulunmamaktadır. Keza, yüklenici tarafça buna karşı verilen cevapta da zamanaşımı definin süresinde olmadığı belirtilerek açıkça karşı konulmuştur. Bu itibarla, süresinde ileri sürülmeyen zamanaşımı defi esas alınarak karşı davanın da reddi doğru bulunmadığı gibi yukarıdaki bentte ifade edildiği üzere, zamanaşımı definin süresinde olduğu kabul edilse bile zamanaşımı süresi henüz dolmadığından bu sebeple zamanaşımı definin kabul edilmesi mümkün değildir.
Şu hale göre işin esasına girilerek sonucuna göre bir hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.