Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6119 E. 2013/1377 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6119
KARAR NO : 2013/1377
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmasız, davalı … vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı … vekili Av. … ile davacılar vekili Av. …gelmiş, diğer davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı … ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediğini, taşınmazdaki A,B,C blokların dış cephesinde çatlaklar meydana geldiğini, dış cephe boyasının bozulduğunu, bu çatlaklardan sızan yağmur sularının dairelerin boyasını bozduğu gibi içerideki eşyalara zarar verdiğini, blokların kenarlarında çökmeler meydana geldiğini, davalılara ihtar çekildiğini, … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/61 D. … sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ileri sürerek, müvekkillerinin uğramış olduğu zarar karşılığı olan ….646,00 TL’nın ihtarname tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı …. Şti’nin kusuru oranında olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini, … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/61 D…. sayılı dosyasında yapılan tespit raporlarını kabul etmediklerini, bunun zeminden ve doğal yapıdan kaynaklandığını, davacılar tarafından binaların eksiksiz teslim alındığını, C Blok davacılara ait olmadığından tazminat talep edilemeyeceğini, davacıların malik olmadıkları daireler için talepte bulunamayacaklarını, fazla yapılan imalatlar için talepte bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …. Şti. vekili cevap dilekçesinde, davanın tüketici mahkemesinde bakılması gerektiğini, davanın ilgili belediyeye de ihbarının gerektiğini, ayıplı olduğu iddia edilen işlerin denetiminin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; binadaki yüklenici kusurundan kaynaklanan gizli ayıp nedeniyle ortaya çıkan hasarın giderilmesi için gereken masrafın toplam bedelinin ….646,00 TL olduğu, davacıların sözleşmeye göre kendilerine kalacak dairelerin arsa payı oranının 1000/2400 olup buna göre talep edilebilecek
tazminat miktarının ….352,00 TL’ya isabet ettiği, tespit yapıldıktan sonra davacılarca ihtar çekilmiş olup alınan raporların kapsamına göre binanın tesliminden sonra ortaya çıkan gizli ayıplar bulunduğunun açıkça anlaşıldığı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı itirazının yerinde olmadığı, davalı … şirketine yüklenebilecek bir sorumluluk olmadığı gerekçesiyle, davalı …. Şti. aleyhine açılan davanın sabit olmadığından reddine, davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne, ….352,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı …’dan alınıp 324/1000 payının …’a, 676/1000 payının …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve davalı … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
…-Mevcut dava gizli ayıplı imalat bedelinin tahsili için açılmış olup … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/212 Esas sayılı dosyasında ise yüklenici tarafından, binada fazla … yapıldığı iddiası ile alacak davası açıldığı, davacı arsa sahiplerinin anılan dosyada bu davadaki iddialarını savunma olarak ileri sürdükleri görülmüştür. Bu itibarla, aynı sözleşmeden kaynaklanan ve birbirlerinin sonucunu etkileme ihtimali olan her iki davanın birleştirilerek sonucuna göre bir hüküm tesisi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması bozmayı gerektirmiştir.
…-Bozma sebebine göre, davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılar ve davalı …’dan karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.