Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/6100 E. 2013/784 K. 13.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6100
KARAR NO : 2013/784
KARAR TARİHİ : 13.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı yüklenici ile müvekkili arasında ….04.2003 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, inşaatta birinci sınıf malzeme kullanılması gerektiği halde davalının kalitesiz malzeme kullanması sebebiyle malzemenin deforme olduğunu ve binanın kullanılamaz hale geldiğini, ayrıca davalının binada imara aykırı inşaat yapmasından dolayı müvekkilinin dükkanına işletme izni de verilmediğini, binada meydana gelen bozulma ve eksikliklikler ile müvekkilinin uğradığı zararın mahkemece tespit edildiğini ileri sürerek, meydana gelen ….000,00 TL zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın projeye uygun olarak yapılıp davacıya 2005 yılında teslim edildiğini, davacının da müvekkiline ait kısımların tapusunu verdiğini, davacı tarafından teslim sırasında herhangi bir eksiklik ileri sürülmediği halde, aradan … yıl geçtikten sonra açılan bu davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, talebin binanın ayıplı olduğu iddiasına dayandığı, binadaki eksikliklerin gizli ayıp niteliğinde olmayıp, genel bir muayene ile anlaşılabilecek açık ayıp niteliğinde olduğu, BK’nın 359. maddesine göre, teslimden sonra eserin ilk fırsatta muayene ettirilerek kusurların derhal müteahhite bildirilmesi gerektiği ancak davacı tarafından süresinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı … bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından talep edilen hususların açık ayıp niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir.
Dava konusu olan hususlardan, komşu parsellerin tretuvar seviyesinden yüksek tutulan ve bodrum olarak da kullanılan bina ön tretuvar altı bölümü ile yan kazan dairesi girişinin, proje ve imara aykırı yapıldığı bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Proje ve imara aykırı olarak yapılan bu ayıplar, hukuki ayıp niteliğinde olup henüz yapı kullanım izin belgesi de alınmadığından BK’nın 359. maddesindeki ayıp bildiriminin başlaması için gerekli teslimin yapıldığından söz edilemez.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de davacının talep etttiği hususların eksik … mi, ayıplı … mi, ayıplı … ise gizli ayıp mı, açık ayıp mı olduğu yönünde hiçbir ayrım gözetilmemiştir. Zira, yüklenicinin, … sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; … sahibi, açık ayıplarda BK’nın 359, gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun’un 360. maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik …, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile varolan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (BK m.359); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (BK m. 362/III ). Ayıp bildirimi süresine yapılmadığı takdirde … sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (BK m. 126/son ) talep edilebilir. Eğer eser … sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK’nın 02.02.1979 gün 1977/…-393 E. 1979/80 K. sayılı ve Dairemizin ….01.2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.)
Bu durumda mahkemece öncelikle, tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilerek, bunların ayıplı … mi, yoksa eksik … mi, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu belirlenmelidir. Daha sonra açık ayıplarla ilgili teslimden sonra yükleniciye BK’nın 359. (TBK’nın 474.) maddesinde öngörüldüğü şekilde süresinde ihbarda bulunulup bulunulmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin BK’nın 362. (TBK’nın 477) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği üzerinde durulmalı, gerektiğinde yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.