Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/607 E. 2012/2202 K. 21.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/607
KARAR NO : 2012/2202
KARAR TARİHİ : 21.03.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, kendisine yollanan ihtarlar sonrasında aidat borçlarını ödememesi nedeniyle ihraç edildiğini, bu karara itirazları sonucu genel kurulda ihracın onaylandığını ve fakat ihracın haksız olduğunu ileri sürerek, 22.01.2011 tarihli genel kurul ihraç kararının iptali ile aidat borcunun bulunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik talebinin harçlandırılmadığını, 1994 ile 2006 yılları arasında aidat ödemesinin bulunmadığını, ihtarnamelerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya gönderilen ilk ve ikinci ihtarnamelerdeki borç miktarlarının birbirine uymadığı, alacağın anapara ve faiz ayrımı yapılmadan müphem bırakıldığı, ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, üyelikten ihraç kararının iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ihraç kararının iptali yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda davacının davalıya olan borç miktarının tespit edildiği dikkate alınmak suretiyle, Harçlar Kanunu uyarınca menfi tespit davası yönünden eksik harcın tamamlattırılması için davacı tarafa uygun süre verilerek, bu eksiklik giderildikten sonra menfi tespit talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.