Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5881 E. 2013/513 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5881
KARAR NO : 2013/513
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketin sermaye piyasası alanında faaliyet gösterdiğini, dünyadaki ekonomik kriz ve vergi borçları nedeniyle finansman sıkıntısına düştüğünü, ancak şirketin ABD’de bulunan hakim ortağı tarafından kısa bir zaman önce ….000.000,00 USD tutarındaki kontrgaranti ile teminatlandırıldığını, yönetim kurulu tarafından sermaye artırım kararı alındığını, kredi borcunun bulunmadığını, borca batıklıktan kurtarılabilmesi için süreye ihtiyaç duyulduğunu, vergi borçları ile ilgili yargı sürecinin devam ettiğini, dava devam ederken yürürlüğe giren 6111 sayılı kanun kapsamında vergi borçlarının yapılandırıldığını ve tek taksit halinde ödendiğini ileri sürerek, müvekkili şirket hakkında iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, toplanan deliller, benimsenen 09.03.2012 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin dava açılmadan önce almış olduğu sermaye artırım kararının yerine getirilmediği, davanın açılmasından kısa bir zaman sonra şirket hakkında tedbirlerin uygulanmasına karar verilmiş ise de yaklaşık …,… yıl süren yargılama aşamasında borca batıklıktan kurtulamadığı, somut verilere dayanmayan iyileştirme projesinin uygulanma kabiliyetinin kalmadığı, iflas avansının dahi yatırılmadığı, yüksek miktardaki vergi borçlarını 6111 sayılı kanun gereğince yapılandırılmasına rağmen sadece ilk taksitin ödenerek diğer taksitlerin ödenmediği ve yapılandırma imkanının da ortadan kalktığı gerekçesiyle, davacının iflas erteleme talebinin reddi ile davacının İİK’nın 179/b maddesi gereğince iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bir şirketin iflasın ertelenmesi talebinde bulunması için bilançosunun borca batık olması gerekir. (İİK 179/b )
Mahkemece davacı şirketin bilançosunun borca batık olduğunun kabulü ile iyileştirme projesi ve diğer veriler dikkate alınarak mali durumunun iyileşmesi mümkün görülmediği gerekçesiyle iflasına karar verilmiş ise de yapılan araştırma karar vermeye yeterli görülmemiştir.
Karara dayanarak yapılan 09.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda şirketin ….678.377,… TL borca batık olduğu belirtilmiş ise de, kayyım tarafından sunulan ……..2011 tarihli raporda şirketin 6111 sayılı yasa uyarınca vergi borçlarının yapılandırılması nedeniyle vergi borçlarının konusuz kaldığı, bu nedenle şirketin borca batıklıktan çıkmış olduğu, bilançosunun ….064.858,83 TL artıya geçtiği belirtilmiştir.
Ayrıca vergi dairesince mahkemeye gönderilen 31.03.2011 tarihli yazıda davacı şirketin vergi borcunun bulunmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, ….04.2012 tarihli yazıda davacı şirketin Mart 2011-Şubat 2012 döneminde vadesi geçmiş 794.458,88 TL borcunun bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm bu hususlar nazara alındığında mahkeme tarafından davacı şirketin aktif ve pasifinin gerçek olarak belirlendiğinden bahsedilemez.
Bu durumda, davacı vekilinin 09.03.2012 tarihli bilirkişi üçüncü ek raporuna karşı sunduğu itirazlar da karşılanacak şekilde, davacı şirketin vergi borçlarını ödeyip ödemediği ilgili vergi dairesinden sorularak belirlenmeli; ……..2011 tarihli kayyım raporunda belirtildiği üzere şirketin gerçek mali verilerinin temini amacıyla şirketin tüm kayıt ve defterleri ve banka hesapları üzerinde, gerektiğinde mahallinde inceleme yaptırılarak rayiç değerler nazara alınarak hazırlanan bilançoya göre şirketin borca batık olup olmadığı, borca batık ise mahkemece verilen tedbirlerle kurtulma imkanının bulunup bulunmadığı hususları üzerinde tek tek durularak, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir ek rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik verilere göre hazırlanan, birbirleriyle çelişkili bilirkişi ve kayyım raporlarına istinaden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.