Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5866 E. 2013/630 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5866
KARAR NO : 2013/630
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. … ile davalı …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı kooperatif vekili, davalının ….01.1996 tarihli genel kurul toplantısına kadar müvekkilinin yönetim kurulu başkanı olduğunu, bu genel kurulda kooperatifin davalıya olan döviz borçlarının tartışıldığını ve yönetim kurulunun ibra edilmediğini, haklarında sorumluluk davası açılmasının kararlaştırıldığını, genel kurul toplantısından bir gün önce eski yönetimin toplanarak birinci kısım inşaatlar hesabından ….645 DM, ikinci kısım inşaat hesabından 88.985 DM, ….760 USD, ….500 Avusturya Şilini, üçüncü kısım inşaat hesabından ….005 DM davalının alacaklı olduğuna ilişkin karar aldığını, bu karar gereğince de davalının da imzasını taşıyan … adet bono düzenlendiğini, ayrıca 03.01.1995 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan karar ile de, ……..1994 keşide ve 08.01.1995 vadeli bononun düzenlendiğini, bu bononun davalı tarafından takibe konulup 124.499.516,00 TL’nın tahsil edildiğini ve bakiye borç için takibin devam ettiğini, davalının kendi lehine kooperatif adına bono düzenlemesinin Kooperatifler Kanunu’nun 59. maddesine aykırı olduğunu, kooperatifin davalıya borcu olmadığını, yönetim kurulunun borçlanma için genel kuruldan yetki almadığını ileri sürerek, takipteki bono için ödenen 124.449.516 TL’nın istirdadı ile bakiyesi için ve davalı elindeki henüz takip konusu yapılmayan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı, kooperatifin giderlerinin karşılanması amacıyla piyasadan döviz alarak borç bulduğunu borç alınan dövizin kooperatife mal ve hizmet alımında kullanıldığını, borç olmadan kendisinin alacaklıya karşı borçlandığını, bu konuda genel kurullarda ibra edildiğini, davanın kötüniyetli olarak açıldığını ve kooperatife borçlu ortakların desteği ile seçilen yeni yönetimin intikam duygularının eseri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, … …. Hukuk Dairesi’nin ….06.2003 tarih ve 2003/998 E, 6495 K. sayılı ilamıyla diğer temyiz itirazları reddedilerek, “davalının kooperatif yöneticiliği sırasında kooperatifin ihtiyaçları için borç para verdiği ve bunun karşılığında kooperatifçe bono düzenlenip davalıya verildiği savunulduğuna göre, bonoların karşılığının hizmet ya da para
olarak kooperatif kayıtlarına girip girmediği, borçlanma dönemlerinde kooperatifin gerçekten paraya ihtiyacının bulunup bulunmadığı, inşaatların düzeyleri göz önünde tutularak ortak ödentilerinin inşaat düzeyine yeterli olup olmadığı” yönlerinden araştırma yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davaya konu edilen bonolardan tahsil edilen ……..1994 keşide ve 08.01.1995 vadeli 9400,00 DM bedelli bono dışında geriye kalan üç adet bononun gerçek borçlanmaya dayalı olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının ….645 DM, 88.985 DM ve ….760 USD bedelli bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
…-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
…-Mahalli mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar, … …. Hukuk Dairesi’nin ….06.2003 tarih ve 2003/998 E, 6495 K. sayılı ilamla yukarıda anılan gerekçelerle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında uyuşmazlığı çözümüne yönelik olarak bilirkişi raporları alınmış ise de, alınan bu raporlar hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi, mahkemece de hangi rapora neden itibar edildiği karar yerinde tartışılmamıştır. Şöyle ki, bonoların karşılığının hizmet ya da para olarak kooperatif kasasına girip girmediği, borçlanma döneminde kooperatifin gerçekten paraya ihtiyacının olup olmadığı, inşaatın seviyesi … denetimine elverişli bir şekilde belirlenemediği gibi, davaya konu bonolar nedeniyle davalının … takipleri başlatıp başlatmadığı, takiplerin kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşti ise tahsilat yapılıp yapılmadığı da tam olarak saptanmamıştır.
Öte yandan, davalı aleyhine açılan ceza dosyaları ve içerisindeki deliler üzerinde de inceleme yapılmamıştır.
Diğer yandan, tarafları ve konusu aynı olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/393 E, 1999/221 K. sayılı dosya ve içerisindeki delillere ilişkin bir inceleme de yapılmamıştır.
Bu durumda, davaya konu bonolara ilişkin takip dosyalarının olup olmadığı, var ise getirtilerek, takiplerin kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşti ise davalının tahsilat yapıp yapmadığının belirlenmesi, eğer tahsilat yapılmış ise, davanın istirdada dönüşüp dönüşmediği hususunun değerlendirilmesi, davalı hakkında açılan ceza dosyaları, tarafları aynı olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/393 E, 1999/221 K. sayılı dosyası da getirtilerek incelenmesi, sonrasında kooperatifler hukukunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, gerektiğinde taraflardan paraların verilme tarihleri ve paranın harcandığı tarihler sorularak, bonoların karşılığının hizmet ya da para olarak kooperatif kasasına girip girmediği, borçlanma döneminde kooperatifin gerçekten paraya ihtiyacının olup olmadığı, inşaatın seviyesi, kooperatif gelirlerinin giderlerine uygunluğu konularının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
…-Kabule göre, davaya konu edilen yabancı para cinsinden bonoların karar tarihindeki TL karşılığı nazara alınarak vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
…-Yine kabule göre, bonoların gerçek bir borçlanmayı göstermediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bu gerekçeye göre davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) no’lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına, (…) ve (…) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın kabule göre davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.