Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5841 E. 2013/519 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5841
KARAR NO : 2013/519
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve gecikme tazminatı istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde müdahale talep eden vekilince duruşmalı, davacı vekili ve davalı kooperatif temsilcileri tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığı gerekçesiyle duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili asıl davada, arsa sahibi müvekkilleri ile davalı yüklenici kooperatif arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, taşınmaz üzerine inşa edilecek “A” bloğun öncelikle bitirilerek teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, buna rağmen davalıya ait olacağı kararlaştırılan “B” bloğun 2008 yılının ağustos ayında bitirilerek sahiplerine teslim edildiğini, sözleşmede öngörülen sürede ve halen “ A ” bloğun teslim edilmediğini ileri sürerek, müvekkillerine davalı namına ifa izni verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama devam ederken taleplerini ıslah ettiklerini belirterek sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiş; davacılar vekili birleşen davada, taraflar arasındaki sözleşmeye göre müvekkillerine teslim edilmesi gereken bağımsız bölümlerin öngörülen sürede teslim edilmemesi nedeniyle müvekkillerinin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL gecikme tazminatının 2008 yılının ağustos ayından itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcileri asıl ve birleşen davada, davalılara teslim edilmesi gereken “ A ” bloğun ekonomik sıkıntılar nedeniyle teslim edilemediğini ancak sözleşmenin feshi talebinin haksız olduğunu, sözleşmenin feshinin istenmesine rağmen gecikme tazminatının talep edilemeyeceğini, istenen tazminatının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Müdahale talep eden vekili, davalı yüklenici ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmeye istinaden yapılan işin tamamının müvekkili tarafından yapıldığını, arsa sahiplerine ve yükleniciye bağımsız bölümlerin satış yetkisinin verilmesi için gönderilen ihtarnamelerin cevapsız bırakıldığını, açılan bu dava ile müvekkilinin hakkını almasının engellenmesine çalışıldığını ileri sürerek, asli müdahilliklerinin kabul edilerek, inşaatların müvekkili tarafından yapıldığının ve kalan imalatların da müvekkili tarafından yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada 03…..2011 tarihli ara kararda ıslahın konusu ve müdahale isteminde bulunanın sıfatına göre müdahale isteminin reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiş, sözleşmede öngörülen sürede bağımsız bölümlerin davacılara teslim edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile sözleşmenin feshine; birleşen davada, sözleşmede öngörülen ve bilirkişi tarafından tespit edilen aylık rayiç kira bedeli üzerinden hesap edilen gecikme tazminatının davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL gecikme tazminatının ….04.2011 olan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve müdahale talep eden vekilleri ile davalı kooperatif temsilcileri temyiz etmiştir.
…) Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, birleşen dava ise aynı sözleşmeden kaynaklanan gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’da tanımlanmamış olmakla birlikte, öğreti ve … içtihatlarında fer’i müdahale “ davayı kazanmasında menfaati bulunan davacı ya da davalı yanında davaya katılma ” olarak tanımlanmıştır. Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 66. maddesinde fer’i müdahale müessesi düzenlenmiştir. Müdahale talep eden şirketin davaya konu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olmadığı, sözleşmenin tarafları arasındaki ilişkideki durumu ve talepleri dikkate alındığında talep fer’i müdahale niteliğindedir. Fer’i müdahale halinde harç yatırılmasına gerek olmadığı gibi, yer aldıkları davada hüküm sadece taraflar hakkında verilir. Fer’i müdahilin lehine veya aleyhine hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, fer’i müdahale talep edenin davalının yanında davaya katılmasında hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, müdahale isteminin kabulü ve huzuru ile yargılamaya devam edilip, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek fer’i müdahale talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
…) Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin tüm ve müdahale talep eden vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( … ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, müdahale talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, müdahale talep eden yararına BOZULMASINA, ( … ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı kooperatif temsilcilerinin tüm ve müdahale talep eden vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.