Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5566 E. 2013/569 K. 06.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5566
KARAR NO : 2013/569
KARAR TARİHİ : 06.02.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, davalının, müvekkilinin murisi…. ile düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklendiği inşaatı, inşaat ruhsatı aldıktan sonra 42 ayda tamamlayarak, murisin 1418 adada bulunan arsası üzerine inşa edeceği E Blok’ta kur’a ile … adet A tipi daireyi, aynı ada A Blok’ta kur’a ile … adet B tipi daireyi ve … adet işyerini teslim etmeyi taahhüt ettiğini, sözleşmede, teslimde gecikme halinde kira tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını, ruhsat tarihine göre ….06.2001 tarihinde teslim edilmesi gereken bağımsız bölümlerin halen teslim edilmediğini ileri sürerek, 01.08.2004 ila 01…..2009 tarihleri arasında 64 aylık gecikme bedeli olan 73.600 DM’nin karşılığı 56.000,00 TL birikmiş kira tazminatının 2004 yılı Temmuz ayından itibaren aylık olarak hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki 1997 tarihli asıl ve 1999 tarihli ek sözleşmeye göre müvekkillerinin davacılara sözleşmeye konu 1418 adadaki parselleri karşılığında komşu (imar uygulamasında önceki 1480 adadan) 2932 ada … parselden daire ve dükkan vermesinin dava konusu 1418 ve komşu 1480 adadaki tüm hissedarlarla inşaat sözleşmesi yapılması, İmar Kanunun …. maddesi uygulanması ve bundan sonra arsanın inşaat yapılabilir hale getirilmesi koşuluna bağlandığını, bunun için sadece 1480 adanın uygulandığı 2931 ada … parselde inşaat ruhsatı alınmasının yeterli olmayıp, davacıların parsellerinin bulunduğu 1418 adanın imar uygulaması olan 2933 ada … parsel içinde ruhsat alınmış olmasının gerektiğini, sözleşmedeki vadenin bu koşula bağlı olduğunu, dava koşulunun gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmenin …. maddesinin uygulanmasından kaynaklandığı, sözleşmeye konu taşınmazların İmar Yasası’nın …. maddesi gereğince yapılan toplulaştırmadan sonra “2932 ada, … parsel” numarasını aldığı, bu parselde davacının murisi ….’ye 677/4884 pay tescil edildiği, taşınmazdaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verildiği, bu kararı gereğince ….05.1999 tarihinde yapılan satışta dava konusu 2932 ada,
… parsel numaralı taşınmazın 59.094,40 TL bedelle bir kısım paydaş ve (davalının payı) davalı kooperatif tarafından satın alındığı, bu paradan davacıya miras yoluyla intikal eden paya düşen ….535,89 TL’nin, inşaat sözleşmesinden önce haciz koyan … dosyalarına gönderildiği, davacının sözleşmeye konu olan payının hacizli olması karşısında sözleşme maddesi uygulanarak, pay, davacının adına tescil edilmiş olsa bile üzerindeki haciz sebebiyle sözleşmeye göre taşınmazdan yararlanma olanağı bulunmadığından isteğinin haklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı istemine ilişkindir.
……..1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahipleri arasında davacının murisi … de yer almaktadır. Murisin vefatından sonra mirasçılar arasında yapılan taksimi müteakip dava konusu taşınmazda tek hak sahibinin davacı olduğu konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkeme kararının gerekçesinde bahsedilen … …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1998/1304 esas sayılı dosyanın ve … dosyalarının ise davacının murisi ile ilgili olmadığı, dava dışı….’nün murisi ….’ye ait olduğu ve davacı yan haklarını etkiler bir yönünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda işin esasına girilerek toplanan deliller çerçevesinde hükme varılması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.