Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5436 E. 2013/773 K. 13.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5436
KARAR NO : 2013/773
KARAR TARİHİ : 13.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı- karşı davacı …, birleşen davalarda davalılar …, …, … vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Asıl ve birleşen 276 Esas sayılı davada davacılar, karşı davada ve 386 Esas sayılı davada davalılar vekili; davacılar ile kısıtlı … arasında, yüklenici davalı … ile ….03.2007 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacıların sözleşme gereği üzerlerine düşen tüm edimleri yerine getirdiklerini, taraflardan…’in şizofreni hastası olduğunu ve hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunmadığını, davacıların, …’in akıl rahatsızlığının yaratacağı hukuki durumu bilmelerinin mümkün olmadığını, davalı müteahhidin yönlendirmesi ile sözleşme imzaladıklarını, inşaatın ….07.2007 tarihinde bitirileceğinin kararlaştırıldığını, davalı …’in … nolu bağımsız bölümünün, …’nun ise … ve … nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, bu davalıların, taşınmazı …’den satın aldıklarını ileri sürerek, ….03.2007 tarihli sözleşmenin butlan nedeniyle geçersizliğine, bu talep yerinde görülmediği takdirde, yüklenici temerrüde düştüğünden sözleşmenin geriye yönelik feshi ile tüm tapuların arsa maliklerine iadesine, fesih talebi de yerinde görülmediği takdirde, binanın tamamlanması için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ….000,00 TL nin faizi ile birlikte davalı müteahhitten, ….000,00 TL’nin ise diğer daire sahiplerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; aleyhlerine açılan davaların reddini talep etmişlerdir.
Asıl davada davalı ve karşı davacı … vekili, ikinci sözleşmenin arsa sahibi olan davacıların isteği üzerine yapıldığını, yüklenici …’den önceki müteahhit olan … İnşaat Ltd Şti ile yapılan sözleşmeyi geçerli şekilde feshetmeyen davacıların, … İnşaat Ltd Şti tarafından açılan dava sonucunu etkilemek için ikinci sözleşme yaptıklarını, davacıların kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin, sözleşmeye itimat ederek davacı arsa sahiplerinin arsası üzerine bina inşaa ettiğini, binanın tamamlanmasından ve kullanılmaya başlanmasından sonra sözleşmenin batıl olduğunun ileri sürülmesinin iyiniyetli olmadığını, davacıların herhangi bir itirazı kayıt ileri sürmeksizin hisselerine düşen daire ve dükkanları kabul ettiklerini, müvekkilinin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini fakat davacıların tutum, davranış ve engellemeleri yüzünden söz konusu inşaatın uzadığını, inşaatın %99 oranında tamamlandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; fesih halinde, davacıların sebepsiz olarak zenginleştiğini, feshin haksız olduğunu, müvekkilinin bina içerisine bir çok harcama yaptığını, bu nedenle kurumlara yapılan ödemeler ile dava konusu … nedeni ile başka işler alınmamasından dolayı mahrum kalınan kar kaybının bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin sözleşmeye güvenerek başka kişilerle daire ve dükkan satışına ilişkin sözleşme yaptığını ve bu sözleşmelerin ifa edilmemesinden dolayı zararları olduğunu, %… yüklenici karından da mahrum kalındığını ileri sürerek, ….000,00TL yüklenici kârının, ….000,00 TL inşaat giderinin, ….000,00TL mahrum kalınan kârın, ….000,00TL de sözleşmeye güvenerek yapılan diğer sözleşmelerin ifa edilememesinden kaynaklanan zararların reeskont faizi ile birlikte davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 386 Esaslı dosyada davacı ve asıl dosyada ihbar olunan … vasisi, …”in 1997 yılından beri şizofreni tanısı ile tedavi gördüğünü,hastalığının sürekli olduğunu, sözleşme yapıldığı esnada rahatsızlığının tespitinin mümkün olduğunu, bu durumu bildiği halde kendisi ile böyle bir sözleşme yapan, kısıtlının büyük miktarda borç altına girmesini sağlamaya çalışan yüklenicinin kötüniyetli olduğunu, … tarafından yapılan tüm hukuki işlemlerin yok hükmünde olduğunu, davalı …’nun … ve … nolu bağımsız bölüm maliki olarak tapuda göründüğünü, davalı …’in ise … numaralı bağımsız bölümü …’den satın aldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine karar verilmesini, söz konusu parsel ve bağımsız bölümle ait tapuların hissesi oranında …’e verilmesini, şimdilik ….000,00TL nin faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davalar davalısı … vekili, davaya konu taşınmazda … nolu bağımsız bölümün dava dışı Murat Günay’dan satın alındığını, taşınmazı üçüncü şahıslara satmak istediğinde taşınmaz üzerine tedbir konduğunu öğrendiğini, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, arsa sahipleri olan davacıların arsa payını yüklenici …’e devrettiklerini, dolayısıyla tasarruf yetkisinin yüklenicide olduğunu ve müvekkilinin yükleniciden devir aldığı bağımsız bölüme ilişkin tasarrufun geçerli olduğunu, arsa sahiplerinin, verdiklerini yükleniciden geri alma hakkına sahip olduklarını, bunun kişisel hak mahiyetinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalar davalısı … vekili, müvekilinin iyi niyetli olduğunu, tapu kaydına güvenerek taşınmaz iktisabında bulunduğunu, satış yapan kişinin akli melekelerinin yerinde olup olmadığını araştırma mükellefiyetinin bulunmadığını, rayiç fiyatlarına uygun sözleşme yapıldığını, davacı tarafın … yıl bekledikten sonra dava açmasının iyiniyetli olmadığını, inşaatın %99’unun bittiğini, herkesin iktisap ettiği daireyi teslim aldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar arsa malikleri …, …, …, …, … ve … ile yüklenici … arasında ….03.2007 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, yüklenici … tarafından inşaatın %97,56 oranında tamamlandığı, binadaki … nolu bağımsız bölümün …, … ve … nolu bağımsız bölümlerin …’na, … nolu bağımsız bölümün ise …’na satılmış olduğu, Adli Tıp Kurumu raporuna göre arsa sahibi …’in sözleşme tarihi olan 05.02.2003 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığı, bu nedenle, İsa’nın sözleşmeyle bağlı tutulamayacağı ve sözleşmenin geçersiz olduğunun sabit olduğu, davaya konu taşınmazın, paydaşlar adına kayıt ve tescil edilmesi gerektiği, … vasisinin açmış olduğu tazminat davasının ispat edilemediği ve yerinde görülmediği, karşı davacı yüklenici …’in tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı, davacılar ile sözleşme yapan ilk yüklenici … İnş Ltd Şti arasında aynı mahiyette bir dava bulunduğunu bildiği halde sözleşme yaptığı, kaldı ki yüklenici veya taşınmaz satın alan diğer davalıların varsa alacak ve tazminat taleplerini başka davalarda ileri sürme imkanının bulunduğu gerekçesiyle, asıl dava ve birleşen davalardaki sözleşmenin feshi taleplerinin kabulü ile ….03.2007 tarihli sözleşmenin ehliyetsizlik nedeni ile hükümsüzlüğünün tespitine, birleşen 2009/386 esas sayılı dosyada davacı … vasisinin tazminat taleplerinin reddine, asıl davada karşı davacı olan …’in tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı ve karşı davacı …, birleşen davalar davalıları …, …, … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
…) Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin butlanının tespiti ile sözleşmenin tasfiyesine ilişkin tazminat ve tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Harcı yatırılarak açılmış her bir birleşen ve karşılık dava, bağımsız dava niteliklerini korumaktadır. Her bir davadaki talepler tek tek tespit edilerek, hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulması zorunludur. Bu durumda mahkemece, tarafların her bir taleplerini karşılar nitelikte hüküm tesis edilmesi gerekirken tüm davalar için tek bir hüküm kurularak sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
…) Bozma nedenine göre, davalı-karşı davacı yüklenici … ile birleşen davalarda davalılar …, … ve … vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı … ile birleşen davalarda davalılar …, … ve … vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.