Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2012/5376 E. 2013/502 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5376
KARAR NO : 2013/502
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ….06.1997 tarihinde davalı kooperatifin üyeliğine girdiğini, müvekkilinin tüm ödemelerini bitirdiği için 05.03.1998 tarihinde yönetim kurulu kararı ile üyelik hakkının mevcut dükkanlar üzerinde olduğu ve buna bağlı olarak mevcut dükkanlardan bir tanesinin müvekkiline verilmesine karar verildiğini, tüm üyelere daire ve işyerlerinin teslim edildiği ve tapuda devir ve feragat işlemleri yapıldığı halde müvekkili açısından davalı kooperatif tarafından hiçbirinin yapılmadığını ileri sürerek, tasfiye işlemlerinin durdurulmasını, A Blok, …. … kat … nolu dükkanın adına kayıt ve tescilini, ayrıca ….000,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının peşin ve sabit bedelle üye olmadığını,davacının üyelikten düştüğünü,gerçek üye olduğu konusunda tereddütler olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 05.03.1998 tarihli yönetim kurulu kararında başkaca bir alacak talebinde bulunulmayacağı açıklanarak dükkan bedellerinin sabit fiyat olup, dükkanlar tamamlandığında başkaca bir bedel alınmadan teslim edileceğinin belirtildiği, davacının yönetim kurulu kararı ile bedeli peşin ödeyerek dükkan için üye olduğu, ancak genel kurulun yönetim kuruluna peşin bedel ile sabit üyelik için bir yetki devretmesi gerektiği halde bu yetkinin satım öncesi var olduğunun davacı tarafça iddia edilemediği, davalı tarafın da satım öncesi olmadığı açık olan bu yetki devrine daha sonra yapılan genel kurul ile onay verilmiş olmasına itiraz hakkının bulunmayacağı, davalı kooperatifin önceden vermediği yetki ile yönetimi tarafından bedeli taksitler halinde tahsil edilen ve peşin ödeme yapıldığı takdirde sabit üye olacağı anlaşılan davacıdan bedeli tahsil ettiği, başkaca herhangi bir masraf talep edilmeyeceğini açıkça taahhüt ettiği, genel kurulun da daha sonra peşin satışı yapılan bu dükkanlar için yapılan işleme onay vermiş olduğu gerekçesiyle,davanın kabulü ile halen kooperatif adına kayıtlı olduğu anlaşılan taşınmazın tapusunun iptali ve davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
…) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının peşin bedelli ortak olarak kabulüne ilişkin 05.03.1998 tarihli yönetim kurulu kararının ….03.2008 tarihli genel kurul kararı ile onaylanmış bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
…) Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacının böyle bir istemde bulunabilmesi için bu hisseye yönelik kooperatife tüm ödemeleri yapmış olduğunu, hiçbir edimi kalmadığını, daire ve işyeri sahibi olan diğer üyelerle eşit durumda bulunduğunu, varsa borca rağmen tapularının verildiğini ispatlaması gerekmektedir. Bu konuda sonuca ulaşılabilmesi için kooperatif kayıtlarının incelenmesi gerekmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun …. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder.
Bu durumda mahkemece, kooperatif defter ve kayıtları ile tüm genel kurul kararları üzerinde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak; peşin bedelli ortak olarak kabul edilen davacının genel yönetim ve altyapı gideri borcu bulunup bulunmadığının belirlenmesi, böyle bir borcu var ise 05.03.1998 tarihli yönetim kurulu kararında adı geçen ve davacı gibi peşin bedelli ortak olan sekiz ortağa varsa genel yönetim ve altyapı gideri borcu bulunmasına rağmen tapularının verilip verilmediği araştırılıp, tapularının verilmiş olması halinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun …. maddesindeki eşitlik ilkesi uyarınca şimdiki gibi davanın kabulüne, varsa genel yönetim ve altyapı gideri borcu bulunan diğer sekiz üyeye bu borç nedeniyle tapularının verilmemiş olduğunun anlaşılması halinde ise davacının tapu iptal ve tescil isteme koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi; davacının genel yönetim ve altyapı gideri borcu hiç yoksa yine davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.